maydanoz ile zayıflama, maydanoz suyu ile zayıflama

15 Ocak 2014 Çarşamba
Maydanoz’un insan sağlığına yararlı etkisi olduğu kadar, suyu da sağlıklı kilo vermenize faydası olacaktır. Maydanoz, yeşil yapraklı ve damarlı bir bitkidir. Maydanozgiller familyasından olan bu bitkinin tohumları ufak ve esmerdir. Kökünde uçucu yağ, apiin ve musilaj vardır. Bu bitkinin kök ve yaprakları kullanılır. Birçok sayıda faydaları olan maydanozun en önemli yararı zayıflatıcı etkisinin olmasıdır. Maydanoz ödemleri atmak için kullanılan muhteşem bir bitkidir. Bu şekilde vücuttaki zehirli maddeleri atarak, terletir ve idrar söktürür. Ayrıca sindirimi kolaylaştırarak zayıflamaya yardımcı olur. Zayıflamada maydanoz suyu kullanılmaktadır. Fakat maydanoz suyu tek başına yeterli olmamaktadır. Sadece vücuttan su atar. Zayıflatıcı etkisinden yararlanmak için limon suyu ile birlikte kullanmak gerekir. Yaz mevsimine girdiğimiz bugünlerde sizlere hem yağ yakıcı hem de kilo verdirici güzel bir kür sunuyoruz. 16 tane maydanozun sapını, 2 yemek kaşığı limon suyunu yarım bardak suya katarak mutfak robotunda 1 dakika çekin. 15 gün arayla her sabah yarım bardak bu sudan için. 7 gün ara verin ve tekrar 15 gün boyunca aynı şekilde devam edin. Burada dikkat edilecek husus 15 günden uzun süre yapılmaması. Bu şekilde yaklaşık ayda 4 kilo verebilirsiniz. maydanoz suyu ile zayıflama,maydanoz ile zayıflama kürü,maydanoz sapı ile zayıflama,maydanoz ile zayıflama video,maydanoz ile zayıflama kadınlar kulübü,maydanoz ile zayıflama yorumları,maydanoz ile zayıflayanlar,maydanoz suyu ile zayıflayanların yorumları
Devamını oku »

egzamaya ne iyi gelir, bitkisel egzama tedavisi, beyaz dut neye iyi gelir

Profesör Doktor İbrahim Saraçoğlu, egzama rahatsızlığı için kendi geliştirdiği beyaz dut kurusu kürünü şiddetle tavsiye ediyor. 2003 yılından itibaren hastalarına bu kürü öneren Profesör Doktor İbrahim Saraçoğlu, birçok hastasının olumlu sonuçlar aldığını belirtiyor. Hiç bir yan etkisi olmayan bu kürün uygulaması ise çok kolay. Yarım litre kadar kaynayan su içerisine 1 avuç kadar beyaz dut kurusu atın ve ortalama 7 dakika boyunca normal ateşte kaynatın. Kaynama işleminin ardından ılıtın ve biraz sıcakken egzamalı bölgeleri suyun içerisine sokun. 10 dakika kadar usyun içerisinde bekleyin ve daha sonra egzamalı bölgeleri yıkamadan 1 saat kadar dinlenin. 1 saatin ardından ılık su ile yıkayın. Haftada 3 kez uygulamalısınız ve her seferinde taze hazırlayın. 2 hafta gibi bir süre içerisinde sonuç alamazsanız kürü uygulamayı bırakın. ahmet maranki egzama tedavisi,egzama bitkisel tedavisi,atopik egzama tedavisi,egzama nedenleri,egzama belirtileri,egzama hastalığı,egzama tedavisi ibrahim saraçoğlu,egzama tedavisi ilaçları
Devamını oku »

Düşük Kan Şekeri Belirtileri Nelerdir?

Vücuttaki kan şekeri seviyesinin normal sınırlar içerisinde tutulması sağlık açısından çok önemlidir. Vücudumuzdaki her hücre enerji için glikoza ihtiyaç duyar. Kandaki şeker miktarının yükselmesi diyabet gibi bazı sağlık problemlerine neden olur. Bununla birlikte kan şekerinin normalinden düşük olması da sağlıklı değildir.Tıpta düşük kan şekeri problemine hipoglisemi denir. Eğer düşük kan şekeri belirtileri ile karşı karşısaysanız bir uzmana danışıp teşhis koydurmak ve bir an önce tedaviye başlamak kişinin sağlığı için oldukça önemlidir. Eğer kan şekerindeki düşüş ciddi boyutlara ulaşırsa bilinç kaybı ve hatta ölümler gerçekleşebilir. Tedavi edilmeyen hipoglisemi rahatsızlığı ileride diyabete dönüşebilir. Bunun nedeni bir zaman sonra böbreküstü bezlerinin işlevini yerine getirememesi ve pankreastaki insülin üretiminin düşmesidir. Hipoglisemi problemi olan kişiler kahvaltının ardından kendilerini hafif yorgun hissedebilirler. Kişi öğle vaktinde karbonhidrat bakımından zeyif bir diyet takip ediyorsan kan şekeri akşama doğru hafif düşüş gösterebilir. Ani kan şekeri düşüşlerinin nedeni pankreasın fazla insülin salgılamasıdır. Kan şekerinin düşmesi sonucu kişi aşağıdaki belirtiler ile karşı karşıya kalabilir; 1-Anksiyete atakları, depresyon 2-Zihin bulanıklığı 3-Ani baş dönmeleri 4-Yorgunluk, baş ağrısı 5-Aşırı terleme ve açlık hissi 6-Kas ağrıları ve kas krampları 7-Mide bulantısı, titreme ve kalp atışlarında hızlanma 8-Cilt renginde solukluk ve güçsüzlük düşük kan şekerinin belirtileri neler,kan şekeri düşüklüğü belirtileri,düşük şekerin belirtileri,kan sekeri belirtileri,dusuk kan sekeri belirtileri,düşük kan şekerinin zararları
Devamını oku »

Vajina Kokusu Nasıl Giderilir?

Hemen hemen bütün kadınlar hayatlarının bir döneminde vajina kokusu sorunu ile karşı karşıya kalabilirler ve bu durum bazen çok utaç verici olabilir. Vajinal kokuyu önlemek için birçok çare bulunmaktadır; fakat her çare her kadın için faydalı olmayabilir. Vajinal koku kadınlar arasında çok yaygın bir sorundur. Vajinada aşırı bakteri oluşumu vajinal kokunun ana nedenidir. Sigara içmek, birden fazla partner ile beraber olmak ve vücut ısısındaki değişiklik vajinal kokunun diğer nedenleri arasında yer alır. Vajina Kokusunu Gidermenin, Önlemenin Yolları Vajinal koku riskini ortadan kaldırmak için iki üç damla çay ağacı yağını su ile karıştırın ve vajinanıza sürün. Çay ağacı yağı antibakteriyel özelliğe sahiptir ve vajina kokusunun önlenmesine iyi gelir. Sentetik iç çamaşırlarının yerine pamuklu iç çamaşırlarını tercih edin. Vajina kokusunu engellemek için antibiyotik almayın; çünkü antibiyotikler vajina kokusunu engellemenize yardımcı olmaz. Sıkı pantolonlar giymeyin ve genital bölgenin nefes aldığından emin olun. akıntı kokusu nasıl giderilir,vajina kokusu nasıl önlenir,ağız kokusu nasıl giderilir,ağız kokusu tedavisi,vajina kokusu nasıl giderilir bitkisel çözüm,ağız kokusu nasıl kullanılır,vajina kokusu giderme,vajına kokusu
Devamını oku »

Badem Yağı Kullanımı ve Faydaları

Badem yağı, amygdalus communis türünün acı veya tatlı varyeterlerinin olgun tohumlarında soğukta sıkılmasıyla elde edilen bir yağdır. Badem acı yağı 8m. yükseklikte bir bitkidir. Badem yağı soluk sarı renkli, hafif kokulu ve ceviz tadında bir drogdur. Badem Yağının Kullanımı, Badem Yağı Nasıl Kullanılır? İçerden özellikle bebekler için müshil olarak kullanılır. Dışardan ise yumuşatıcı,yara tedavi edici, yanık iyileştirici, saç gürleştirici olarak bilinir. Orta çağda ünlü Ibn Sina yolculukta susuzluğu giderici olarak kullandı. Yine 16.yy de Türk hekimi Nidai de 17.yy de Salih bin Nasrullah yağın yüzdeki çillere sürüleceğini, sıcak badem yağının kulak ağrısında kulağa damlatılacağını, saçları gürleştirmesi için başa sürüleceğini bildiler. Eski aktarlar badem yağı elde etmek için bademleri değirmen taşında ezerler ve çıkan yağı tenekelere doldururlardı. Dışarıdan deriyi yağlayıcı, yanıkları yumuşatıcı, saçları gürleştirici olarak sürülür. Saç bakımında badem yağının etkisi önemli derecede görülmüştür. Çocuklara, bebeklere müshil etki için yalatılır. Bir miktar yağ, bal ile karıştırılır ve bu karışımdan bebeğe müshil olarak 1 kahve kaşığı verilir. tatlı badem yağı faydaları,badem yağı kirpik,badem yağı saça nasıl uygulanır,badem yağının saça faydaları,kayısı yağı faydaları,susam yağı faydaları,acı badem yağı faydaları,badem yağı faydaları cilt
Devamını oku »

Sivilce İzlerini Yok Etmenin Yolları

Sivilce izlerinden kurtulmanın yolları: Evde yapacağımız uygulamalardan biri dermotolog kontrolünde önerilen kremlerin düzenli olarak kullanmaktır. Bu tür kremler başlarda cilt hassasiyeti yaşatabilir. Bu yüzden başlangıç da bunları haftada 2 veya 3 kez kullanıp daha sonra hekimin önerisinde göre 2 günde 1 veya her gün kullanıma geçilebilir. Yine kozmetik olarak cildi yenilediği iddia edilen kremler bir nebzede olsa işe yarayabilir fakat seçeceğimiz kremin bazı çok önemlidir. İz giderelim derken o bölgede bir aktivasyon yaşayabiliriz. Sirke ve limon evde kullanılabilen yöntemlerdir. Yüzeysel izlerde yada hafif kırmızılıklarda bir litre suya bir yemek kaşığı sirke yada bir yemek kaşığı limon katılabilir. Bu buzdolabında saklanabilir ve en fazla 1 hafta saklanmalıdır. Pamuğa dökülerek yüz sabah ve akşam temizlenir. Ayrıca bal da yüze sürülüp 20 dakika beklendikden sonra yüz yıkanabilir. Soğanın suyu kullanılabilir. Bu tür önlemler sivilcenin yeni bittiği ve hafif kırmızı olduğu dönemlerde kullanılır. Cildi temiz tutmak faydalıdır sivilce izlerinin kalıcı olmasını engelleyebilir ama çok derin izlerde evde alınacak önlemler yetersiz kalacaktır. Mutlaka tıbbi bir tedavi gerekecektir. sivilce izlerini yok etme yolları,sivilce yok etme yollari,akneleri yok etmek,akneleri yok etme,sivilce izlerini evde yok etme,sivilce izleri,sivilce izleri nasıl geçer,elma sirkesi sivilce
Devamını oku »

Reflü Hastaları Ne Yememeli?

Reflü hastaları için yapılabilecek en önemli değişiklik sık ve az yemektir. Çünkü öğün sayısını artırıp miktarını azalttığımız zaman mide içi basıncını olabildiğince az tuttuğumuzda reflü yakınmalarında belirli bir iyileşme sağlanabiliyor. Reflü hastalarınının diyete de dikkat etmeleri gerekmekte. Reflüsü olanlara özellikle yağlı ve kızartma gıdalardan kahve, çay, sigara, alkollü içeceklerden kaçınmalarını öneriyoruz. Bunun yanısıra çikolata ve nane de ciddi oranda reflüyü tetikleyen maddeler. Bunlardan da kaçınmalarını öneriyoruz. Yatmadan önce uzunca bir süre mideye gıda alınmaması çok önemli. Bu minimum 2 saatlik bir süreç. Eğer hasta yattığında midesi boş olursa gece oluşan yakınmalar çok daha aza iner reflü hastaları ne yemeli,reflü diyeti,reflü hastası neler yemeli,reflü tedavisi,reflü hastaları süt içebilirmi,reflü de ne yenir
Devamını oku »

kekemelik nedenleri kekemelik tedavisi

Kekemelik nörolojik hastalıklara bağlı olduğu kadar doğuştan gelen gelişim sorunu ve sonradan gelişen ani olaylardan dolayı da meydana gelebilir. Kekemeliğin yol açtığı; kendini ifade edememe gibi birçok sorunun da kişilerin kendi ortamlarından soyutlanmasına ve bunun sonucunda birçok psikolojik soruna neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenlerle kişilerde girişimcilikten çekinme ve kişilik bozuklukları gibi bir çok sorun hayatlarının ilerleyen dönemlerinde karşılarına çıkmaktadır. Kekemeliğin en büyük nedenlerinden biri nörolojik hastalıklardır. Beyindeki konuşma merkezinde meydana gelen hasarlar; hastalar üzerinde konuşamama, konuşulanı anlayamama ve adlandıramama gibi birçok etki doğurmaktadır. Serebral Palsili hastalarda görülen yani beyin felci geçirmiş bireylerde de sıkça görülen kekemelik bir çok tedavi yöntemiyle de büyük oranda aşılmış engeller arasındadır. Bu tedavi yöntemlerinde ilk olarak hastanın konuşma öncesi hareketleri yapması sağlanarak konuşmaya zemin hazırlanır. Ağız hareketlerinin yeterli seviyeye getirilmesinin ardından konuşma fonksiyonları uzman doktorlar ve terapistler aracılığıyla tedavi edilir. Bu tedaviyi alan birçok Serebral Palsi hastası normal bi insan kadar olmasa da kendini ifade edecek kadar konuşma yetisine sahip olur. Çocuklarda görülen konuşma bozuklukları ve kekemelik gibi sorunlar diğer hastalıklara oranla daha kolay tedavi edilmektedir. Erken başlamanın çok önemli olduğu bu tedavide çocuk, uzman kişiler tarafından gerekli telkinlerle konuşturulabilir. Özellikle gelişme çağındaki çocuklarda kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. İlerde çocukların zorluk çekmemesi ve hayatlarının her alanında kendilerini geliştirebilmeleri ve konuşmaktan çekinmemeleri ancak bu sorunun düzeltilmesiyle mümkündür.Çünkü konuşmakta zorlanan kişilerin kendilerine güven konusunda da büyük sıkıntıları olur. Bu alanda uzmanlaşmış birçok dil ve konuşma terapistleri mevcuttur. Bu kişiler tamamen bu konu üzerinde yoğunlaşmış ve birçok hastalıkta başarılı sonuçlara imza atmışlardır. Bu uzmanların tedavi edebildikleri başlıca rahatsızlıklar şöyle sıralanabilir; -Damak-dudak yarıklığına bağlı konuşma bozuklukları -Yutma problemleri -Ses rahatsızlıkları -Downsendromu, mentalretarte gibi genetik dil ve konuşma bozuklukları Kekemelik bireyler açısından büyük engeldir kesinlikle ihmal edilmemelidir. Çocuklarda ve diğer hastalarda ilerde geçer düşüncesiyle yapılmamış bi atılım kişi açısından problemli bir geleceğin de habercisi olur. Kekemelik kalıtsal bir hastalık olmayıp ondan kurtulmak sizin elinizdedir. çocuklarda kekemelik nedenleri,kekemelik belirtileri,kekemelik nasıl geçer,kekemelik nedir,kekemelik tedavisi,kekemelik nasıl olur,kekemelik nasıl tedavi edilir,otizmin nedenleri nelerdir nedir
Devamını oku »

Solaryuma Girerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Aşırıya kaçmadan mantıklı şekilde bronzlaşmak en önemli kural olup, bunun anlamı da günde en fazla bir güneşlenmedir. Genel kural: 2-3 hafta içinde en çok 10 güneşlenme. Bunu takip eden zaman içinde kazanılan bronzluğu korumak için haftada 1-2 güneşlenme yeterlidir. Ayrıca aşağıdaki hususların da dikkatte alınması gerekir : Gireceğiniz cihazın gücüne ve ten renginize uygun olarak seansları doğru ayarlamak gerekir. Otoritelerce senede 50 güneşlenme zararsız olarak kabul edilir. Bronzlaşma öncesinde cilt bütün kozmetik ürünlerinden tamamen temizlenmiş olmalı ve saat, kolye gibi bütün takılar çıkarılmalı. Parfüm veya parfüm içeren bir kozmetik ürünü ile solaryuma girilmemeli. Solaryum için üretilen özel ürünler olmadıkça, solaryum cihazında hiçbir güneş ürünü kullanılmamalı. Bir ilaç kullanılıyorsa, ışığa karşı hassasiyet yaratabileceği konusunda doktora danışılmalı. Bronzlaşma sırasında gözler devamlı olarak kapalı tutulmalı ve daima koruyucu bir gözlük takılmalı. Bronzlaşmanın kalıcı olmasını sağlamak için solaryum öncesi ve sonrasında cildin bakımı yapılmalı. Bu bakım için solaryum kozmetikleri çok uygundur, çünkü bu ürünler kahverengi cildin özel ihtiyaçlarına göre hazırlanır. solaryuma girerken ne sürülür,solaryuma girmeden önce,solaryuma girerken ne giyilir,solaryuma girmeden önce dikkat edilmesi gerekenler,solaryuma nasıl girilir,solaryuma girerken ne giyilmeli
Devamını oku »

Tırnak Hastalıkları ve Tedavi Yolları

Şikayet: El veya ayak tırnaklarınız renk değiştirdi, kırılıyor, kalınlaştı, uçları çatlıyor ya da oyuk oyuk oldu. Ayak tırnaklarınızın etrafında ağrı, şişme ve kızarıklık da olabilir. Tırnak Sorunlarının Nedenleri Onikomikoz (mantar enfeksiyonu): Tırnağınız kalınlaştı ve sarardı, tırnak ucuna doğru küçük bir ayrımla bir birikinti oldu. Tedavi edilmezse, tırnağınızın tümü bölünür, şekli bozulur veya düşebilir. Mantar sadece yaralanırsanız veya başka bir deri hastalığınız varsa tırnakları etkiler. Ayak tırnakları enfeksiyonu yaralanma olmadan da oluşabilir. Kendi kendine tedavi edebilirsiniz veya doktora gitmelisiniz. El tırnaklarının iyileşmesi 6 ay, ayak tırnaklarının iyileşmesi 1 – 2 yıl sürebilir. Tırnak kırılması: Tırnaklarınızda çatlaklar var ve uçları kırılıyor. Bu acı vermez, iyileşebilir, ama hiçbir zaman geçmez. Tırnak kırılması kalıtımsal olabilir ve bazen yaralanmayla görülür. Kendi kendine tedavi yeterlidir. Diğer Nedenler Ayak tırnağının batması, dolama, el veya ayak tırnağı yaralanması, sedef hastalığı Kendiniz Ne Yapabilirsiniz? - Ayak tırnağı batıyorsa, ayak parmağı ağrısı bölümüne bakın. - El tırnağı batıyorsa, tırnağınızı dümdüz kesin ve köşelerini yuvarlatmayın. Pamuklu çubukla günde iki kere köşesinden kaldırın ve bu bölgeyi temiz tutun. - Tırnağa kan oturması: Kağıt atacının ucunu açıp ocakta ısıtın. Elinizi yakmamak için öteki ucunu tutagaçla tutun. Sıcak ucu bastırmadan hafifçe tırnağınıza değdirin, kanın dışarıya akması için acıtmayan bir delik oluşacaktır. Basıncı hafifletmek için bu işlemi tekrar edebilirsiniz. - Mantar enfeksiyonu: Yıkandıktan sonra el ve ayaklarınızı iyice kurulayın. Saç kurutma makinesini en aç sıcaklığa getirerek tırnağı kurutun. Mümkün olduğu kadar çıplak ayakla gezin, sentetik çorap ve ayakkabıdan uzak durun. Bulaşık yıkarken, temizlik yaparken veya elinizi suya veya kimyasallara sokacağınız zaman pamuklu lateks veya lastik eldiven kullanın. Reçetesiz satılan ilaçlar çoğu kez işe yaramaz. - Tırnak kırılması: Renksiz oje sürün. Ojeyi çok sık çıkartmayın. Temizlik yaparken pamuklu lateks veya lastik eldiven giyin. Tırnaklarınızın etrafındaki deriye krem sürün. - Dolama söz konusuysa (parmak ağrısı/yaralanması bölümüne) bakın. Önlem - Tırnaklarınızı temiz tutun. Her hafta düzenle dümdüz kesin. (Aşırı kısa kesmeyin, parmaklarınızın bitimi kadar olmalılar.) Tırnaklarınızı ve tırnak derinizi yemeyin, koparmayın ve yırtmayın. - Sık aseton kullanırsanız tırnaklarınızı kurutursunuz. Tırnak güçlendiricilerinden, takma tırnaklardan ve tırnak derisi alma aletinden kaçının. Bunlar tırnakların rengini değiştirir, tırnakları kırar, etraflarındaki doğal korumayı yok eder ve tırnaklarınızın altında kötü reaksiyonlara yol açar. tırnak hastalıklarına hangi bölüm bakar,tırnak hastalıkları nelerdir,tırnak hastalıkları tedavisi,tırnak hastalıkları uzmanı,tırnak hastalıkları ve tedavileri,tırnak mantarı tedavisi,tırnak kırılması,tırnak batması
Devamını oku »

Akraba Evlilikleri ve Kalıtsal Hastalıklar

Akraba evliliklerinin en sık yapıldığı ülkelerden biri olan Türkiye’de yapılan araştırmalarda, yüzde 25’lik bir kısmın kendi akrabasıyla, kan bağı olan kişilerle evlendiği görülmektedir. Kalıtsal hastalıkların ortaya çıkmasına neden akraba evlilikleri bir çok sorunu beraberinde getirmektedir. Özellikle Akdeniz bölgesinde yaygın olarak görülen ve Akdeniz anemisi olarak bilinen talasemi , akraba evliliği sonucu oluşan hastalıklardan biridir. Kanser hastalarına uygulanan bir çok tedavi yöntemi Akdeniz anemisi hastalığına yakalanan kişilere de uygulanmaktadır. Örneğin ilik nakli sadece kanser hastaları için değil Akdeniz anemisi olan kişiler içinde uygulanmaktadır. Bu da kalıtsal hastalıkların ne denli tehlikeye sahip olduğu hakkında bize bilgi vermektedir. Kalıtsal hastalıklar özellikle erkek çocuklarında sıkça görülmektedir ve ölümle sonuçlanabilmektedir. Tek bir X kromozomuna sahip olan erkek bireylerde , X krozomu üzerinde meydana gelecek herhangi bir bozukluk ölüme neden olmaktadır. Bu açıdan daha şanslı olan kız çocuklarında iki adet X kromozomu bulunduğundan, taşıyıcı olarak da yaşamlarına devam edebilmektedirler.
Devamını oku »

Kalça Ağrısı, Neden Olur, Nasıl Geçer?

Şikayet Kalçanızın üst kısmıyla kaba etleriniz alt kısmında veya kasık bölgenizde ağrı var. Kalça Ağrısının Nedenleri Kalça kemiği kırığı: Kısa süre önce düşündünüz ve şimdi kalçanız çok ağrıyor, yattığınızda bacağınızı uzatamıyor ve kaldıramıyorsunuz. aslında bacak kemiğinin en tepesi olan kalça kemiği hafif bir düşmeyle bile kolayca kırılır. Yaşlılar ve osteoporozu olanlar büyük risk altındadır. Aşırı kilolu vücut: Kalçanızda yürüdükten veya uzun süre ayakta kaldıktan sonra şiddetlenen bir ağrı var. Kalça vücut ağırlığını taşıyan başlıca eklemlerden birisidir. Kilonuz ne kadar artarsa, kalça ağrınız da o kadar şiddetlenir. Kese iltihabı: Kalça eklemi bölgesinde ağrı ve hassasiyet var. Bacağa veya dize vurabiliyor ve gece üzerine yattığınızda artıyor. Bu durum, kalçanın kemikli kısmına yastıklık yapan ve hareketin yol açtığı sürtünmeyi azaltan içi sıvı dolu keselerin iltihaplanmasının sonucudur. Kalça Ağrısının Diğer Sebepleri Osteoartrit, ağrı, özellikle arkaya vuran ağrı, aseptik nekroz, tendon iltihabı, romatizmal artrit, yapısal bozukluk, ankilozan spondilit, polimyaljik romatizma, dolaşım sorunu. Kalça Ağrısının Tedavisi İçin Kendiniz Ne Yapabilirsiniz? - Kalça ağrınızı artırıcı faaliyetlerden kaçının. Ağrı, vücudunuzun temponuzu yavaşlatmanız gerektiğini size anlatma yöntemidir. Masajı ihmal etmeyin. Egzersiz yapmayı tümüyle bırakmanız gerekmez, ama sadece germeye dayanan ve ağır kaldırmayı içeren hareketler yapın. - Günde 3 – 4 kere kalça bölgesine 20 dakikalık ıslak sıcak bez koyun. Sıcak suya batırılmış ve sıkılmış havlu koyduktan sonra ısıyı muhafaza etmesi için üzerine bir de kuru havlu koyun. - Kese iltihabı söz konusuysa, doktor buz tavsiye edebilir. - Reçetesiz satılan ağrı kesici bir merhem uygulayın. (Dikkat: Mentollü bir merhem kullanırken sıcak bez koymayın, ciddi yanıklara yol açabilirsiniz). - Kalçanızın eklem bölgesine masaj yapın. - Sert bir şiltede uyuyun, arka üstü yatmayı tercih edin. Kalçanızın üzerine yatmayın. Dizleriniz altına ya da sırtınızın alt kısmına yastık koymayın. Kalça Ağrısı İçin Önlem - Egzersiz yapın, ama aşırıya kaçarsanız kalçada sorun olabilir. Kalça ağrınız yeni başlamışsa, yüzmek, bisiklete binmek veya yürümek gibi hafif egzersizler yapın. Yürüyüş için çok hafif ve ayağı dengeleyen bir ayakkabı (yürüyüş, aerobik veya kros idmanı ayakkabıları değil) alın. - Kilo verin. Kalça ağrınız aşırı kilodan olmasa bile, biraz fazla kilonuz varsa, kilo vermek kalçadaki baskıyı ve ağrıyı azaltır. kasık ve kalça ağrısı,kasık ağrısı tedavi,kalça ağrısı neden olur,kalça ağrısı sebepleri,kasık ağrısı sol,kasık ağrısı tedavisi,kalça ağrısının sebepleri
Devamını oku »

Rektal Kanama Belirtileri ve Tedavisi

Rektal Kanamanın Nedenleri Hemoroid: Tuvalet kağıdında, tuvaletin haznesinde veya büyük abdestinizde parlak kırmızı renkli (dışkıyla karışık koyu kırmızı değil) kan fark ettiniz, dışarı çıkarken ağrı olabilir. Rektal kanamanın en sık görülen nedeni basur memesi de denen hemoroiddir. Makat ağzındaki (Rektum çıkışında) kan damarları ağının yarılması veya büyümesiyle meydana gelir. Hamilelerde ve büyük abdest yapmakta zorlananlarda sık görülen bir şeydir. Ağrı ve yanma genellikle birkaç gün veya hafta içinde kendiliğinden geçebilir, ama kendi kendine tedavi yöntemleri rahatlama getirir. Ağrı ve/veya kanama şiddetliyse ve kendiliğinden geçmiyorsa, doktora başvurun. Ameliyat da bir seçenektir ama ender olarak gerekebilir. Deri çatlaması: Dışkınızda veya tuvalet kağıdında parlak kırmızı renkli kan fark ettiniz, dışarı çıkarken ve çıktıktan hemen sonra ağrıyla birlikte kaşıntı var. Makat çatlakları yaraya benzer ve kabızlık ya da hemoroid gibi nedenlerle rektum ağzında meydana gelir. Çatlaklar genellikle kendi kendine tedavi yöntemiyle iyileşir ama ender olarak ameliyat da gerekebilir. Enfeksiyonlu ishal: Aniden ishal oldunuz, mide bulantısı ve kusma, baş ağrısı, karın krampları, düşük ateş var ve yorgunluk hissediyorsunuz. Bu ishale bozuk yiyecekler yol açmış olabilir. Kolorektal kanser: Dışkınız koyu siyah, şarap kırmızısı veya pas rengi ya da parlak kırmızı renkte verektal kanamayla birlikte aşağıdaki belirtilerin bir tanesi görülüyor: Büyük abdest alışkanlıklarında değişiklik, ishal, kabızlık, büyük abdest aralarında kanama, ince katı dışkı, karnın alt kısmında ağrı, bağırsak gazı, kramplar, aşırı gaz, kilo ve iştah kaybı ve kronik yorgunluk. Kolorektal kanser ender olarak rektal kanamaya yol açar, ama özellikle 50 yaşın üzerindeyseniz ve/veya ailenizde kolorektal kanser geçirmiş olanlar varsa, bunu da dikkate almak gerekir. Rektal Kanamanın Diğer Nedenleri Ülseratif kolit, polip, anal siğil, Crohn hastalığı, proktit, divertiküler bozukluk, hemofili. Kendiniz Ne Yapabilirsiniz Hemoroid söz konusuysa (rektal ağrı/kaşınma bölümüne) bakın. Önlem Büyük abdest yaparken ıkınmak hem hemoroide hem de çatlaklara yol açar. Bol su içerek (günde 6 – 8 bardak) ve yüksek lifli yiyecekler (meyve, sebze, fasulye ve işlenmemiş buğdaylı tahıllar) kabızlığı önleyin. - Düzenli egzersiz yapın. Çocuğunuzun Tedavisi İştahlı bebek ve çocuklarda hafif rektal kanama ve rahatsızlık sık görülen bir şeydir. Bebeğin normal, çoğunlukla sarı dışkısı makat ağzı ve etrafındaki deriyi tahriş edebilir. Küçük çocuklarda bu, çoğu kez kabızlığın sonucudur. Çok ender olarak kıl kurtları da makatta kaşınma ve biraz rektal kanamaya yol açabilir. rektal kanama belirtileri ve tedavisi,rektal kanama nedenleri,rektal kanama nedir,bebek rektal kanama,çocuklarda rektal kanamalar,rektal endoskopi,makatta kanama sebepleri
Devamını oku »

Saçkıran Tedavisi, Saçkıran Nedir, Saçkıran Neden Olur?

Saçkıran saçlı deride, kaş, kirpik ve vücudun tüyle kaplı bölgelerinde kıl kaybı yapan bir hastalıktır ve saçkıran tedavisi mümkündür. Saçkıran, en sık saçlı deride görülür. Saçlı deride yama veya bozuk para şeklinde saçsız kalmış alanlar görülür. Bu saçsız alanlar bir tane veya çok sayıda olabilir. Saçkıran hastalığında nadiren tüm saçlı deride kıl kaybı olabilir. Hatta hastalık tüm vücuttaki tüylerin dökülmesi şeklinde görülebilir. Saçkıran hastalığı en sık çocuk ve genç erişkinlerde görülür. Hastaların %60’ı 20 yaş altındadır. Saçkıran hastalığında %10-30 oranında aile öyküsü bulunabilir. Saçkıran hastalığının nedenleri bilinmemektedir. Ancak stresin saçkıranda önemli rol oynadığı düşünülmektedir. Saçkıran hastalarında tiroit problemleri yani guatr ve kansızlık sıklıkla görülebilmektedir. Ancak bu hastalıklar saçkıranın nedeni değil, şiddetlendiren faktörlerdir. Saçkıran tedavisi genellikle iyileşme ile sonuçlanır. Saçkıran hastalığı ortaya çıktıktan sonra %30 hastada 6 ay içinde iyileşme olabilir. 1 yıl içinde ise %50 oranında iyileşme görülebilir. Erken yaşta başlayan ve yaygın saç dökülmesi olan hastalarda saçkıran tedavisi ve iyileşmesi diğer hastalar göre daha güç olabilir. Saçkıran hastalarının %10-20’ sinde tırnak bozuklukları görülebilir. Tırnak kalınlaşması, tırnak yüzeyinde çukurcuk ve çizgiler başlıca tırnak bozuklularıdr. Saçkıranda tırnak bozuklukları hastalığın seyrinin şiddetli olacağının bir bulgusudur. Saçkıran tedavisi için rutin yapılan laboratuar testleri yoktur. Ancak özellikle çocuklarda tiroit testleri yapılmalıdır. Saçkıran Bulaşıcımıdır? Hayır saçkıran bulaşıcı bir hastalık değildir. Yiyeceklerle ,içecekler veya teneffüs yoluyla saçkıranın herhangi bir bulaşma belirtisi gözlenmemiştir. Saçkıran Tedavisi Topikal(Deriye Sürülerek Uygulanan) Kortikosteroidler: Kortizonlu krem ve losyonlar tedavi başlangıcında kullanılabilir. Genellikle hafif vakalarda tedaviye yanıt alınır. İntralezyoner Kortikosteroidler: Saç kaybı olan bölgeye belli oranlarda, çok ince uçlu iğnelerle saçlı deri içine kortizon enjekte edilir. Çok yaygın saç dökülmesi olmayan hastalarda, saçkıran tedavisi bu şekliyle çok güzel sonuçlar verebilir. Sistemil Kortikosteroidler: Şiddetli vakalarda ağız yoluyla veya iğne olarak kortizonlu ilaçlar kullanılır. Kısa süreli kullanılması gereklidir. Uzun süreli kullanımlar sonrası saçkıran hastalığının tekrarı sık olarak görülür. Ayrıca kortizonun yan etkileri ile karşılaşılabilir. Topikal Antralin: Antralin maddesi belli oranlarda pomat şeklinde deriye uygulanır. Deriyi tahriş ederek ve bilmediğimiz mekanizmalarla etkili olmaktadır. Kumaşları mor renge boyayabileceği için kullanırken kıyafet ve çarşaflara dikkat edilmelidir. Topikal Minoxidil: Saç dökülmesi tedavisinde yaygın kullanılan %5 minoxidil, saçkıran tedavisi için de faydalı bulunmuştur. Diğer tedavilerle birlikte kullanılmaktadır. TOPİKAL İMMUNOTERAPİ: Psoralenli Ultraviyole Tedavisi (Puva): Ultraviyole A ışınları, psoralen maddesi içilerek veya saçkıran bölgesine sürülerek hastalıklı bölgeye uygulanır. Diğer tedavilerden yanıt alınamamış hastalarda tercih edilen bir saçkıran tedavisi yöntemidir. Topikal Pimecrolismus, Tacrolimus: Saçkıran tedavisinde yeni denenmeye başlamış ilaçlardır. Tedaviden başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Saçkıran Tedavisi – Sarımsak Saçkıran hastalığında sarımsak da etkili sonuçlar verebiliyor. Bunun için havana 3 diş sarımsak ve bir miktar tuz ekleyip dövün içine 1-2 damla alkol ekleyin, saçkıran olan bölgeyi temiz bir havlu kızarıncaya kadar silin, tuzla birlikte ezdiğiniz sarımsağı merhem sürer gibi saç kıranlı bölgeye sürünüz. Bu işlemi haftada 1 gün deneyin, en geç 3 hafta sonunda saç kıranlı bölgede kılların çıkmaya başlayacaktır. saçkıran nasıl geçer,saçkıran sarımsak,saçkıran bitkisel tedavisi,ibrahim saraçoğlu saçkıran tedavisi,saçkıran tedavi yöntemleri,saçkıran tedavi süresi,saçkıran tedavi sarımsak,saçkıran bitkisel tedavi
Devamını oku »

Rahim kanseri, belirtileri ve teşhis

Kadın Kanserleri Hakkında Mutlaka Bilmeniz Gerekenler Kadınlarda görülen jinekolojik kanserler vulva, vajina, rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanserleridir. Bunların arasında vulva ve vajina kanserleri nadir görülürler. KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirci kadınlarda en çok görülen kanser türlerini anlattı. Rahim Ağzı Kanseri Rahim ağzı kanseri 20 yaştan önce çok seyrek görülür, bu yaştan sonra giderek oranı artar ve 50 yaşta en yüksek orana ulaşır. Yumurtalık ve rahim kanserinden daha erken yaşta görülür. Az gelişmiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik kanserdir. Gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanser taraması için kullanılan smear testin yaygın ve uzun süreden beri kullanılması bu hastalığın oranını düşürmüştür. Risk Faktörleri Şunlardır: • Genç yaşta evlenme • Erken cinsel yaşama başlama • Çok sayıda çocuk sahibi olma • Düşük sosyoekonomik düzey • Kötü hijyenik şartlara sahip olma • Çok sayıda partner ya da eşinin çok sayıda partneri olması • Sigara kullanımı • En önemli risk faktörü ise cinsel ilişki ile geçen bir virüs enfeksiyonu olan insan papillomu virüs (HPV) enfeksiyonu geçirmiş olmaktır. Rahim ağzı kanseri olanların tamamına yakınında (% 98) bu enfeksiyon saptanmış ve neden bu virüs enfeksiyonlarıdır. HPV virüsünün 100’den fazla tipi vardır. HPV-6 ve 11 tipi genital bölgede ortaya çıkan genital siğillerin % 90’ından sorumludur. HPV 16 ve 18 tipi ise rahim ağzı kanserlerinin % 70’inden sorumludur. Rahim ağzı kanserinin erken belirtisi yoktur. Ancak düzenli smear ile erken dönemde kanser ortaya çıkmadan yakalanmaktadır. Geç dönemde belirtileri kanlı akıntı, ilişki sırasında kanama ve düzensiz adet kanamalarıdır. Rahim ağzı kanserinin erken tanısı için en önemli yöntem yılda en az bir kez yapılan smear testidir. Şüpheli smear test varsa kolposkopi ve biyopsi yapılır. Korunmak için ise en önemli yöntem HPV aşılarıdır. HPV aşıları gelişmiş ülkelerde rutin aşılama programına girmiştir. Ülkemizde de uygulamaya başladığımız HPV aşılarının yapılmasını öneriyoruz. Bu aşıların yapılması Kadını rahim ağzı kanserinden % 70 oranında korumaktadır. Diğer korunma yöntemleri ise tek eşli olma ve güvenli olmayan ilişkilerde mutlaka prezervatif kullanılmasıdır. Tedavide erken dönemde rahim ağzının küçük bir kısmı koni şeklinde alınırken geç dönemlerde ameliyatın alanı genişlemektedir. Bazı hastalarda ise ışın tedavisi ve kemoterapi gerekmektedir. Rahim Kanseri Genellikle menopozdan sonra ortaya çıkan bir kanserdir. Ortalama görülme yaşı 55 - 58 olmasına karşın bazı genç kadınlarda da görülebilir. Diyabetli, şişman ve hipertansiyonu olan kadınlarda sık görülür. ABD’de meme kanserinden sonra en sık görülen jinekolojik kanserdir. Risk Faktörleri Şunlardır: • Doğum yapmamış olma • Yüksek sosyoekonomik düzey • Şişmanlık ve tansiyon yüksekliği • 50 yaşından sonra adetten kesilme (Türkiye’de ortalama adetten kesilme yaşı 47’dir) • Doktor kontrolü dışında hormon kullanma • Meme, yumurtalık ve kalınbağırsak kanseri geçirmiş olmak • Hormon salgılayan yumurtalık tümörleri bulunmasıdır. Hastalığın belirtileri menopozda bir kadında vajinal kanama olması, adet gören kadınlarda ise düzensiz kanamaların ve ara kanamaların olmasıdır. Rahim kanseri belirtileri nedeniyle erken tanı konulabilen bir kanserdir. Hastaların % 75’i erken dönemde yakalanmaktadır. Rahim kanseri tanısı rahim içinden parça alınarak yapılmaktadır. Erken dönemdeki tedavide rahmin alınması yeterlidir. Yumurtalık Kanseri Yumurtalık kanserleri de dünyada giderek artmaktadır. Tüm yaşamı boyunca bir kadının yumurtalık kanserine yakalanma riski % 1 - 2’dir. Bazı tiplerinde genetik geçiş söz konusudur. Bu kadınlar gen araştırması yapılarak sıkı takibe alınmalıdır. Risk Faktörleri Şunlardır: • Doğum yapmamış olma • Erken adet görme • Geç adetten kesilme • Meme ve rahim kanseri geçirmiş olma • Ailesinde genetik geçişli meme kanseri olmasıdır. Doğum kontrol haplarının 2 yıl kullanılması % 50, 5 yıl kullanılması % 70 oranında yumurtalık kanserinden koruma sağlamaktadır. Hastalık erken belirti vermez, belirti verdiğinde tümör genellikle ileri evredir. Belirtiler daha çok mide bağırsak sistemiyle ilişkili hazımsızlık, karında şişme, bulantı ve kilo kaybıdır. Yumurtalık kanserinden en önemli korunma yöntemi düzenli aralıklarla jinekolojik muayene ve ultrasonografi yapılmasıdır. Riskli olduğu saptanan kadınlarda ise bazı kan testleri (tümör belirteçleri) ve ultrasonografik takip önemlidir. Meme Kanseri Kadınlarda en sık görülen kanserdir. Yaşam boyu 7 kadından 1’i bu kansere yakalanmaktadır. En Önemli Risk Faktörleri Şunlardır: • Çocuk doğurmamış olma • Şişman olma • Düzenli alkol tüketme • Kısır olmak ya da kısırlık tedavisi görme • Konsantre doğal olmayan lifsiz besinler tüketme • Ailesinde meme kanseri olmasıdır. Meme kanseri otuzlu yaşlardan sonra her yaşta görülebilir. Ailede meme kanseri olan kadınlar bu yaşlarda takibe alınmalıdır. Kanser araştırması için her kadın 35 yaşında bir kez, 40 yaştan sonra iki yılda bir kez, 50 yaşından sonra her yıl mamografi yapılmalıdır. Yeni bir teknik olan dijital mamografi ile görüntü kalitesi artmış ve değerlendirme daha objektif yapılmaktadır. Ayrıca seçilmiş olgularda meme MR’da kullanılmaktadır. Meme kanserinin erken yakalanma yöntemi düzenli meme muayenesi ve mamografi yaptırmaktır. En önemli muayene kadının adet sonrası dönemde kendini muayene etmesidir. Ele gelen kitle varlığında hekime başvurmalıdır. Meme kanseri tanısı ya biyopsi ile ya da kitlenin çıkarılması ile yapılmaktadır. Yeni ameliyat teknikleriyle tüm meme dokusu yerine kanserin aktığı lenf kanalları tespit edilip memenin yalnızca ilgili bölümleri ameliyatlarla alınmaktadır. Bütün kanserlerde olduğu gibi kanserden korunma ve erken dönemde teşhis jinekolojik kanserlerde de önemlidir. Kadınlar kanser için taşıdıkları riskleri ve kanserin öncü belirtilerini bilmeli ve düzenli aralarla jinekolojik muayene yaptırmalıdırlar. rahim ağzı kanseri belirtileri,yumurtalık kanseri belirtileri,rahim kanseri nedenleri,kanser belirtileri,rahim kanseri testi,mide kanseri belirtileri,rahim kanseri türkçe sağlık siteleri,rahim kanseri belirtileri uzman tv
Devamını oku »

Beyaz Çay ve Faydaları

"Esnek ve daha sıkı bir cilde sahip olmak istiyorsanız günde üç bardak beyaz çay tüketin" diyen Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, beyaz çayın yararları hakkında bilgiler verdi. Yapılan bilimsel araştırmalar, beyaz çayın özellikle kolajen yıkımını baskılayıcı ve cilde esneklik veren elastin maddesinin yıkımını önleyen etkilerine bağlı olarak daha sıkı ve esnek cilt oluşumu sağlayabileceğini gösteriyor. Beyaz çay yeşil çay gibi vücutta yağ üretimini baskılayıcı ve mevcut yağın parçalanmasını sağlayıcı etkiye sahip. Beyaz çay, yeşil çay ya da siyah çay gibi soldurma, fırınlama, kurutma ve fermentasyon işlemlerinden geçmediği için dem renginde bir dönüşüm gerçekleşmiyor. Yoğun antioksidan içeriği ile kanser türlerine karşı koruyucu olarak bilinen beyaz çay, bu özelliği ile tüm çay çeşitleri arasında nadide ve özel bir ürün olarak öne çıkıyor. Beyaz çayın diğer çaylara göre daha yüksek antioksidan etkisiyle birlikte, cildin sıkılaşmasını sağlayan tazeleyici etkisi deneysel olarak ortaya konulmuştur. Literatürlerde, bu etkilere bağlı olarak romatoit artrit ve diğer yangılı hastalıklarda şikayetlerin hafifletilmesinde yardımcı olabileceği ileri sürülmektedir. Ayrıca Beyaz çayın yağ yakıcı ve vücuttaki yağ oranını dengelemeye yardımcı etkiye sahip olduğu ve dolayısıyla obezite ve obezite ile ilişkili sorunların tedavisinde yararlı olabileceği belirtiliyor. Beyaz çayın yararları * Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kanserden korur. * Erken dönemlerde kansere neden olan hücre mutasyonlarını engeller. * Cildi güzelleştirir. * Çok yüksek oranda antioksidan içerir. * Tansiyon ve kolesterolü düşürür. * Virüs ve bakterilere karşı etkisi yeşil çaydan daha kuvvetlidir. * Çok düşük oranda kafein içerdiği için, kafeinin zararlı etkilerinden korunmayı sağlar. * Zayıflamaya yardımcı olur. * Florit içeriği zengin olduğundan dişlerde plak ve çürük oluşmasını önler. * Yaşlanma, kırışıklık ve sarkmalara karşı olumlu rol oynar. * Pürüzsüz ve yumuşak bir cilt için etkilidir. * Kemiklere faydası olur. Osteoporozda faydalıdır. * Cildi kuvvetlendirici, hücre yenilemeyi destekleyici özelliği de vardır. * Ayrıca C ve K vitaminlerini de içerir. beyaz çay cilt,beyaz çay nerede satılır,beyaz çay faydaları ve zararları,beyaz çayın bilinmeyen faydaları,beyaz çay fiyatı,beyaz çay zayıflatırmı,beyaz çay nedir,yeşil çay faydaları
Devamını oku »

meme kanserinin belirtileri

Her ne kadar meme ağrısı kadınlarda endişeye yol açsada, her zaman ciddi bir hastalığın belirtisi değildir. ART Tıp Merkezi uzmanlarından Meme Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sevil Öz meme ağrısı hakkında en çok merak edilen bilgileri verirken ağrıların ne zaman ciddiye alınması gerektiğini açıklıyor! Meme ağrısı (mastalji) her yaş kadında görülebilen bir belirtidir. Meme ağrısını adete bağlı ve adete bağlı olmayan diye iki şekilde ele almak gerekir. Her ikisinin de tedavisi mümkündür. Her iki tip ağrı tek memede, her iki memede birden veya memenin sadece bir bölümünde olabilir. Meme ağrısı tek başına nadiren meme kanseri belirtisi olmakla beraber yine de doktora gitmek ve ağrının nedenini mutlaka araştırmak gerekir.? Adete bağlı meme ağrısı nedir? Genellikle adetten önceki bir haftalık dönemde hissedilir ve adet ile birlikte kaybolur. En sık 30-40 yaşlarında görülür. Hormon tedavisi gören menopozdaki kadınlarda da ağrı olabilir.? Ağrının tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte yumurtlama döneminden sonra memede meydana gelen hücresel değişikliklerin gerginliğe ve ağrıya neden olduğu düşünülmektedir. Doğum kontrol hapı ve ilaçlar memede ağrı yapar mı? Doğum kontrol haplarının ve bazı depresyon ilaçlarının da ağrıya neden olduğu bilinmektedir. Esansiyel bir yağ asidi olan GLA'nın (gamolenik asit) vücutta az olması da ağrıya neden olabilmektedir.? Ağrının ilaçlardan kaynaklandığı düşünülüyorsa ve şiddeti kişiyi rahatsız edecek derecedeyse, ilaçların daha düşük dozları denenmeli veya kesilmelidir. Doğum kontrol yöntemi olarak spiral gibi farklı yöntemler tercih edilmelidir.? Memedeki hormonal ağrıların azaltılması için neler yapılabilir? Ağrı yapan ilaçların azaltılması veya kesilmesi mümkün değilse, GLA yağ asidini içeren primrose (çuhaçiçeği) yağı kullanılması, kahve ve çikolata tüketiminin azaltılması, yeterince sebze ve meyve tüketilmesi ve memeleri tam saran, sıkmayan ve destek veren bir sütyen kullanımı faydalı olabilir. Ağrı çok fazla olduğunda antienflamatuar ilaç gurubu fayda sağlar. Daha ciddi ağrılarda östrojen hormonunu baskılayan ilaçlar faydalı olabilir. Ancak bu ilaçların yan etkileri olduğundan, sadece uzun süreli ve şiddetli ağrılarda doktor kontrolünde kullanmak gerekir.? Adete bağlı olmayan meme ağrısı nedir? Bu ağrı doğrudan meme ağrısı olabileceği gibi, kas-eklem ağrısı, kalp ağrısı gibi ağrıların memeye yansıması şeklinde de olabilir. Başka organlardan yansıyan ağrılar dışındaki meme ağrılarının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Her yaşta bu ağrılar görülebilir. Tedavisi adete bağlı ağrı tedavisi ile aynıdır. Meme ağrısı meme kanseri belirtisi olabilir mi? Unutmamak gerekir ki ender de olsa meme kanseri kendini ilk önce ağrı ile belli edebilir. Özellikle, sadece tek bir memede, yeni ve sürekli bir ağrı oluşmaya başladıysa ve ağrı sebepsiz yere artıyorsa doktora görünmenizde fayda vardır. Burada önemli olan ağrının altında yatan önemli bir neden varsa atlanmamasıdır. Meme ağrısı sanılan bazı ağrılar başka organlardaki önemli hastalıkların da belirtisi olabilir ve doktora başvurarak, varsa bu tür bir hastalığa da erken evrede tanı konmasını ve tedavi edilmesini sağlayabilirsiniz. Meme kanserinin başka belirtlleri nelerdir? - Ele kitle gelmesi veya memenin tümünün veya bir bölümünün şişmesi ?- Ciltte kızarıklık, portakal kabuğu görüntüsü? - Meme başının içeri çekilmesi veya bir yöne çekilmesi? - Meme başının veya meme cildinin kalınlaşması ?- Meme başı akıntısı ,özellikle kanlı akıntı? - Koltuk altında kitle ele gelmesi? En sık görülen belirti memede ele kitle gelmesidir ve çoğunlukla hasta kendi fark eder. Tüm bu belirtiler meme iltihabı, meme kisti gibi selim meme hastalıklarının da belirtisi olabilirler ancak bunun ayırımı için mutlaka doktor kontrolü gerekir. Memedeki kitle ve diğer belirtileri nasıl farkedebiliriz? Meme kanserine karşı önlem almanın birinci koşulu kişinin memesini tanımasıdır. Meme nasıl bir organdır, nasıl muayene yapılır, hangi dönemde memede değişiklikler olur, memenin normal yapısı nasıldır; öncelikle bunları bilmek gerekir. ??Kişi ancak memesinin normal halini bilirse, anormal bir şey olduğunda fark edebilir. Memenin normal hali ancak kendi kendine yapılacak aylık muayenelerle öğrenilebilir. Kadınlar 20 yaşından itibaren her ay adetleri bitiminde kendilerini muayene etmelidirler. 40 yaşından itibaren ise düzenli olarak yılda bir mamografi ve ultrason yapılmalıdır. Eğer kadın meme kanseri riski taşıyorsa daha erken takibe başlamalıdır ve takipler daha sık yapılmalıdır. Kendi kendine meme muayenesi nasıl yapılır? Ayna Karşısında: Önce dik durup kollarınızı yana sarkıtın, memenizde herhangi bir düzensizlik, derinin içe çekilmesi, meme başının bir tarafa veya içe çekintisi, renk değişikliği var mı bakın. Aynı işlemleri elleri iki yandan kalçanıza bastırmak suretiyle göğüs kaslarınızı kasarak ve son olarak da kollarınızı yukarı kaldırarak yapın. Yatarak: Sağ memenizi muayene etmek için sağ elinizi başınızın arkasına getirin, sol elinizle meme başından başlayarak dairesel hareketlerle, parmaklarınızı hafif oynatarak tüm memenizi muayene edin. Muayene esnasında ince parmak hareketleriyle meme dokunuzu iyice hissedin ve meme dokunuzdan farklı dokuları algılamaya çalışın. Memenizde ele gelen bir kitle, şişlik, deride sertleşme, meme başında sertleşme, memede hassasiyet, meme başında akıntı gibi bulgular olup olmadığına dikkat edin. Aynı işlemi sol memeniz için tekrarlayın.? Koltuk altı muayenesi: Koltuk altı göğüs kasının hemen arkasındaki çukurdur. Hem ayakta hem yatarak her iki koltuk altınızı diğer elinizin parmaklarını kullanarak muayene edin. Ele gelen kitle veya hassasiyet olup olmadığına bakın. kaynak:saglik.milliyet.com.tr memede kaşıntı,memede ağrı,rahim kanserinin belirtileri,erkeklerde meme kanserinin belirtileri,memede kist,akciğer kanseri belirtileri,meme ağrısı,koltuk altında ağrı
Devamını oku »

geniz akıntısı bitkisel tedavi, geniz akıntısına ne iyi gelir

geniz akıntısına çare Google GENİZ AKINTISINA BAĞLI ÖKSÜRÜK İÇİN BİTKİ KÜRÜ Geniz akıntısı ve geniz akıntısına bağlı öksürük için adaçayı kürü çok faydalıdır. Geniz akıntısı sorununuz kısa sürede geçer ve geniz akıntısına bağlı öksürüğünüz kesilir. Malzemeler: * 1 su bardağı su, * 1 poşet yada 1 tatlı kaşığı adaçayı. Hazırlanışı ve Kullanımı: Bir su bardağı suda bir poşet adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze adaçayı on dakika demlenir. Günde 2-3 defa gargarası yapılır. Özellikle akşam yatağa girmeden ve sabah evden çıkarken mutlaka bir-iki kez gargarası yapılmalıdır. Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca her gün bir çay bardağı adaçayı içilir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitkiyi suyunun içinde bekletmeyiniz mutlaka süzüp ayırınız. Gargara için hazırlanan bir bardak adaçayı 48 saat bozulmadan bekleyebilir. geniz akıntısı ve öksürük tedavisi,geniz akıntısı nasıl geçer,ahmet maranki geniz akıntısı,geniz akıntısı ve öksürük,çocuklarda geniz akıntısı,geniz akıntısına ne iyi gelir,ibrahim saraçoğlu,adaçayı
Devamını oku »

Ödem Söktürücü Bitki Çayları

Çeşitli sebeblerden dolayı erkek olsun bayan olsun insanların vücudu ödem toplayabilmektedir. Ödem dediğimiz şey hücreler arası sıvıda normalden fazla miktarda kan plazması toplanmasıdır. Halk arasında daha çok vücudun atamadığı sıvıyı kas ve organların etrafında biriktirmesi olarak bilinir. En belirgin özelliği kendinizde hissettiğiniz şişliktir. Ödemin belli başlı sebepleri: En belirgin sebebi strestir ve bayanlarda adet döngüsü. Kortizon içeren ilaçlar. Bir çok antibiyotik, depresyon ilaçları. düzensiz beslenme, yolculuk vs Ödemin farklı tipleri bulunmaktadır. Ödem hastalığa göre vücudun belirli bölgelerinde olmaktadır. Tedavisinde öncelik hastalığı ve hastalığı meydana getiren etkenleri ortadan kaldırmaktır, daha sonra veya beraber ödem çözücü ilaçlar kullanılabilir. Ödem çözücü ilaçlar genelde idrar söktürücülerdir İnsanın günde sekiz bardak suya ihtiyacı vardır. Eğer günde bir saat spor yapıyorsanız, bu miktarı bir litre arttırmanız gerekli. Kilolu kişilerin metabolizmalarını hızlandırmaları için daha fazla su tüketmeleri gerek. Su, kasların dengesini sağlayarak kasılma anındaki doğal fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olur. Vücudun zararlı maddelerden arınmasını sağlar. Kabızlığı önler. Yeterli su alınmadığı zaman beden ihtiyacı olan suyu bağırsaklardan çektiği için kabızlık oluşur. Yemeklerden önce içilen su tokluk hissi verir. Yağların vücutta depolanmasını önler. Böbrekler yeterli su alamazsa; karaciğer iyi çalışmaz ve alınan yağlar bedende depolanır. Vücudumuz yeterince su alamazsa bunu bir tehlike gibi algılayıp suyu saklamaya başlar. Bu da vücutta su toplanmasına özellikle el ve ayaklarda ödem oluşumuna neden olur. Ödemi vücudumuzdan atmak için kullanabileceğimiz belli başlı bitkiler vardır bunlar düzenli kullanıldığında şişkinlik ve ödem derdinden ortalama 10 günde kurtulursunuz Isırgan bitkisi 1-) ISIRGAN: (Urtica), ısırgangiller (Urticaceae) familyasının Urtica cinsinden Mayıs-Ağustos ayları arasında çiçek açan, bir yıllık veya çok yıllık bir evcikli otsu bitki türlerinin ortak adı. Gövdeleri dik, 4 köşemsi, basit veya tabandan itibaren dallanmıştır. Üzerinde yakıcı tüyleri bulunur. Yapraklar saplı, oval şekilli ve dişli kenarlı, üst tarafı koyu yeşil renkli ve parlak olup, yakıcı tüylerle kaplıdır. Erkek ve dişi çiçekler bir arada olmak üzere yaprakların koltuğunda uzunca saplı küçük durumlar teşkil ederler. Çiçek örtüsü 4 parçalıdır. Meyveleri esmer renkte ve fındıksıdır. Tohum, yağ ihtiva eden bir besi dokuya sahiptir. Isırgan bitkisinin geleneksel ve güncel kullanılışı; topraküstü kısımları (herba), taşıdığı flavonoit bileşikler, mineral maddeler ve lutein vb karotenoit bileşikler nedeniyle diüretik etkisi dolayısıyladır. Diüretik etkisi nedeniyle; zayıflama çaylarının, idrar yollarını yıkamaya ve romatizmal ödemlerin boşaltılmasına yönelik çayların ve bitkisel ilaçların bileşimine girmektedir. 2-Kırkkilit Otu (Equisetum arvense): Atkuyruğugillerden; kök sapı ömürlü olan, nemli yerlerde yetişen bir bitkidir. Acı madde, saponin, tanen, silisik asit, çeşitli alkoloidler ve potasyum içerir. Kırkkilir otu Toplanması ve Kurutulması: Çay için toplanacak yaz sürgünleri (Equisetum, 25 – 60 cm yükseklikte ve sapı 3 – 6 mm civarında olan türlerdir. Mayıs – Haziran döneminde, henüz canlı yeşil rengini korurken, sapın toprağa yakın bölümünden kesilir ve demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. Bitkide sonbahara hastalık gözükebilir. Hastalıklı bitkiler toplanmamalıdır. İyi kurumuş bitki gevrekleşerek çıtır çıtır kırılır. İğne yapraklar gövdeden kolayca ayrıldığında kuruma tamamlanmış olur. Yapraklar ovuşturularak saptan ayrılır ve bir örgüye serilerek 1 – 2 gün boyunca tam olarak kurumaya bırakılır. Kanı temizler. Saçı besler ve kepeği önler. Kronik öksürükte faydalıdır. Sindirim sistemini güçlendirir. İdrar ve balgam söktürücüdür. İdrar torbasındaki iltihabı giderir. Ödem giderici etkiside bulunmaktadır. Romatizma ve nikris şikâyetlerini azaltır. Ağız ve bademcik iltihaplarında faydalıdır. Vücut direncini arttırır.sifalibitkileriniz.com Yaraların ve kesiklerin iyileşmesini hızlandırır. Böbrekleri temizler ve böbreklerde oluşan kum ve taşları dökmeye yardımcı olur. Kaşıntılı egzamalarda, kabuklu, iltihaplı, kılları dökülmüş olsa bile, atkuyruğu kaynama suyu ile yapılan banyolar veya kompresler büyük yardim sağlar. kiraz sapı 3-) KİRAZ SAPI: Kiraz sapının şifa dağıtıcı etkisi kadar zayıflamaya olan faydaları ile de dikkat çeken bir bitkisel çay formülü olduğunu belki bilmiyorsunuz. Kiraz sapından elde edilen kirazsapı çayı gerçekten de bitkisel zayıflama amacıyla kullanılan ve son derece etkili bir zayıflatan bitki çayıdır. Kiraz sapı çayının yeşil çay gibi kilo verdiren çaylara nazaran önemli bir avantajı bulunmaktadır. Bu da diğer zayıflama çayları gibi aşırı kullanımdan kaynaklanan yan etkileri ve zararlarının olmamasıdır. Kiraz sapı çayı yüzyıllardan bu yana hastalıklara karşı bitkisel çözümler üreten bir çay olarak zaten kendisinden faydalanılmaktaydı. Ödem sökücü ve idrar söktürücü etkisi nedeniyle, idrar yolları rahatsızlıkları ile böbrek hastalıkları için tedavi amacıyla kullanılmakta olankiraz sapı çayı ayrıca metabolizma hızlandırıcı etkisi ile zayıflamak için de kullanılır. mısır püskülü 4-) MISIRPÜSKÜLÜ:Ortalama 2 metre boylarında, kökü kalın ve saçaklı, yaprakları şerit gibi uzun, sert ve sivri olan bir bitki olan mısırınmeyvelerinin ucundaki saçaklardır. Mısır püskülü bol miktarda potasyum, sodyum ve kalsiyum içerir. Mısır püskülünde ayrıca, yağ, reçine, şekerler ve allantoin bulunur. Mısır Püskülünün Faydaları ve Tıbbi Etkileri: İdrar yollarını temizler ve idrar söktürür. Zayıflamaya ve vücuttaki yağları eritmeye yardımcı olur. Çocuklarda ve yaşlılarda görülen altını ıslatmaların tedavisinde faydalıdır. Böbrek iltihabı, romatizma ve gut hastalıklarına karşı etkilidir. Ödemleri giderir. İdrar yollarındaki ve mesanedeki taşları düşürür. Sinirleri yatıştırır. Bu dört adet bitkiden birer tutam alınarak bir çaydanlıkta 4 subardağı kaynar suda demleyin ve günde 4 defa aç karına için göreceksiniz çok hızlı bir şekilde Ödem denilen illetten kurtuluyorsunuz ödem söktürücü bitkiler yada çaylar,ödem söktürücü bitki çayları,ömer coşkun ödem,ödem söktürücü bitkiler
Devamını oku »

Yengeç Burcunda Diyet, Beslenme, Saglık ve Güzellik

17 Aralık 2013 saat 20:17’den 20 Aralık 2013 saat 08:48’e kadar Ay Yengeç Burcunda küçülecek; Ay Yengeç Burcunda iken karbonhidratların etkisi artar. Bu nedenle bu günlerde zararlı karbonhidrat grubundan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Fakat bu dönem aynı zamanda enerji ihtiyacımızı karşılayan karbonhidratlar ve su için de özel bir dönemdir. Bu durumda en doğru davranış bu enerjiyi tatlılar ve unlu gıdalar yerine tahıllardan almak olacaktır. Yani hamur işi ve şekerli gıdalar kesinlikle uzak durmamız gereken karbonhidrat grubu. Yengeç günlerinde susuz kalmamaya özellikle dikkat etmek gerekiyor. Bu durum hayvanlarımız ve bitkilerimiz içim de geçerli. Şekerin etkisi arttığından diyabetlilerin çok dikkatli davranmaları gereken bir dönem. Adaçayı, ısırgan yaprağı gibi yaprak çayları bu günlerde daha faydalı olacaktır. Akciğerler, karaciğer, safrakesesi ve midemiz diğer günlere oranla daha hassas olacak. Ülser, bronşit gibi bu organları ilgilendiren rahatsızlıklarınız varsa zarar verecek şeylerden kaçınmalısınız. Emziren anneler sütü arttıran gıdaları bu günlerde daha fazla tüketmeli. Bu organlar ve göğüsler için destekleyici ve tedavi edici her şey yapılabilir; sonuç olumlu ve iki kat etkili olacaktır. Meme büyütme/dikleştirme masajları ve kürleri için mükemmel bir zamandır. Doğal göğüs büyütme kürüne buradan ulaşabilirsiniz. Özellikle yarın akşamı bu konuda değerlendirebilirsiniz. Bu organlarla ilgili ameliyatlarından, acil bir durum söz konusu değilse yengeç günlerinde kesinlikle kaçınılmalıdır.
Devamını oku »

Ikizler Burcunda Güzellik ve Bakım

15 Aralık 2013 saat 08:41’den 17 Aralık 2013 saat 20:17’e kadar Ay ikizler Burcunda büyüyecek; (17 Aralık 2013 saat 11:28’te Dolunay gerçekleşecek.) Önümüzdeki iki hafta boyunca Ay küçülecek! İkizler Burcu etkisindeyken en etkili bakım şekli yağ bakımları olacak. Kadim dostumuz zeytinyağı bu günlerde kurtarıcımız olabilir. Evinizde farklı bitkilerin yağları varsa bunları da kullanabilirsiniz. Saçlarımız bu yağları diğer günlere oranla daha fazla emecek ve içine hapsedecektir. Saçınızın ihtiyacına göre istediğiniz yağ ile bakım yapabilirsiniz. İsterseniz karma yağları da tercih edebilirsiniz. İkizler günlerinde hangi bakımları uygulanmak doğru ve etkili olur? *Havuç Kürü *Sinameki Kürü *Siyah Turp Kürü *Sığır İliği Kürü (hızlı uzama için uyguluyorsanız) *Çeşitli yağ bakımları *Kirpik Bakımı (yağ bakımı ikizler günlerinde daha faydalı olacaktır) Bu dönemin kendine özgü bakımları yağ bakımlarıdır. Uzatma amacıyla değil de saç sağlığı için bakım yapılacaksa yağlar tercih edilmelidir. Saç uzatma kürleri uygulayacaksanız bu günlerden 15 ve 16 aralık tarihlerini tercih etmelisiniz. Saç sağlığınız için bakım yapıyorsanız 17 aralık 10:00-13:00 saatleri arasının daha etkili olduğunu söyleyebilirim. Ellerinizi ve dirseklerinizi nemlendirmeyi ihmal etmeyin; ayrıca maya maskesi uygulamak ellerinizin görünümünü fazlaca etkileyecektir. Oğlak Burcu günlerinde manikür yaptırmadıysanız bu günleri değerlendirebilirsiniz. 17 Aralık 2013 saat 11:28’te gerçekleşecek Dolunaydan itibaren iki hafta boyunca saçları onarmak yerine saç köklerini beslemeye odaklanmalı ve bu yönde bakımlar tercih etmelisiniz. Örneğin yağ etkili günlerde çörekotu yağı, sarımsak yağı gibi saç köklerini güçlendiren yağlar seçmelisiniz. Saç uzatma kürlerine ara vermeye ihtiyacınız varsa tercihiniz önümüzdeki iki haftalık süre olmalı.
Devamını oku »

Bedeni Zehirlerinden Arındırma Yöntemi

Bedenimizde zaman içinde birçok zehirli madde birikir ve bu durum hastalıklara neden olur. Karaciğer rahatsızlıklarından tutunda böbrek, safra kesesi, bağırsak, gibi birçok organımızda oluşan hastalıkların temelinde bedenin giderek kirlenmesi yatar. Günümüzde çokça rastladığımız beden yorgunluğunun ve yoğun stresin arkasında da aynı neden yatmakta. Bedendeki sayısız hastalık ve dengesizlik ise kendini önce ciltte gösteriyor! Hatta Doğu Tıbbı konusunda uzman biri herhangi bir sivilcenin çıktığı yere bakarak hangi organın hasta oldup zehrini o bölgeden atmaya çalıştığını rahatça söyleyebilir. Bizler kadim bilgilerden uzaklaştıkça hastalıklarımızı yüzeysel olarak tedavi ettirip kurtulmaya çalışıyoruz. Oysa bu hastalıkların daha derinden, başlangıç noktasından ele alınması gerekir. Ancak bu yolla uygulanan tedaviden kalıcı bir sonuç almak mümkündür. Teknoloji sayesinde yüzümüzdeki, ellerimizdeki ve ayaklarımızdaki belli noktaların hangi organlarımızı temsil ettiğini az çok biliyoruz artık. Ama az çok bilmek sorunu çözmek için yeterli olmuyor maalesef. Bu durumda ne yapabiliriz? Detaylı bir bilgiye sahip olmasak bile çok önemli bir bilgiye sahibiz ki bu en önemlisi: Neredeyse tüm hastalıkların sorumlusu bedende biriken zehirler ve şikayetlerimiz ciddi bir noktaya gelmediyse bu zehirlerden arındığımızda, şikayetimiz de kendiliğinden yok olabilir ! Bedeni zehirlerden arındırmanın birkaç etkili yolu vardır; bunlardan biri doğru zamanda yapılan bir Isırgan Kürüdür. Doğru zamanda yapılan dedim; çünkü yanlış zamanda yapılırsa etkili bir sonuç almak mümkün değil! Doğru zaman Küçülen Ay fazıdır. Çünkü bu dönem bedenin arınma dönemidir. Bu arınma dönemlerini buradan takip edebilirsiniz. Birazdan tarif edeceğim çayı eğer bu dönemde kuralına uygun bir biçimde kullanırsanız bedeniniz size minnettar siz de hem Ay’ a hem küre minnettar olacaksınız :) Isırgan çayını hazırlamak için 1 bardak kaynamış suya 1 tatlı kaşığı ısırgan yaprağı koyup 5-10 dakika demlenmeye bırakmak yeterli. Sonra yaprakları süzüp içebilirsiniz. Ben tüm bitki çaylarını bardakta değil, küçük reçel kavanozlarında kapağını kapatarak demlemenizi tavsiye ediyorum. Diğer bir nokta demleme kabına suyun daha önce koyulması. Çünkü kaynar suyu döktüğünüzde bitkinin aniden haşlanması söz konusu olacaktır. Gelelim en önemli detaya: İki hafta boyunca içeceğimiz bu çayı sadece 15:00-19:00 saatleri arasında içiyoruz! Bu süre içinde istediğiniz kadar içebilirsiniz. Ancak menopoz döneminde ya da bu döneme oldukça yaklaştıysanız sadece 1 ya da 2 fincan içmeniz gerekir. Bu kür Yeni Ay’a kadar uygulanıp bırakılacak. Eğer sağlıklı iseniz 2 dönem yapmanız yeterli olacaktır. Ancak herhangi bir rahatsızlığınızdan dolayı uygulayacaksanız 3 Küçülen Ay dönemi uygulamalısınız. Isırganla uygulanan bu kan temizleme yöntemi birçok bedensel şikayeti ortadan kaldıracak veya hafifletecektir. Hatta bedenimize birçok mineral ve vitamin katacaktır. Ancak bu dönemde ve sonrasında kısa bir süre şikayetleriniz artabilir, üzülmeyin, hatta sevinin:) Çünkü bu kür grip aşısına benzer bir işleyiş gösterecek, önce belirtileri arttırarak hastalığı hissettirecek sonra iyileşmeyi sağlayacak. Sevgiyle, sağlıkla ve temiz kalın:)
Devamını oku »

En Iyi Saç Boyası Hangisi?

aç boyarken uyguladığımız takvim sayesinde renk kalitesini yakalıyoruz ancak çevremde gözlemlediğim bir şey var ki bazı saç boyası markaları saçı sertleştiriyor, bazıları ise saçın doğal yapısını bozmuyor. Bu başlık altında tecrübelerimizi paylaşarak en iyi saç boyası markasını bulmamızı amaçlıyorum. En iyi markayı en kısa zamanda bulmak dileğiyle.. palette,loreal saç boyası,en iyi saç boyası markaları,nevacolor,syoss,loreal,en iyi saç boyası markası hangisi,en kaliteli saç boyası hangisidir
Devamını oku »

Saç Kınası Nasıl Hazırlanır? / Dogal Saç Boyası Tarifi

Kimyasal saç boyalarının saça verdiği zarardan şikayetçiyseniz ve bu boyalara alternatif, doğal bir yöntem arıyorsanız bulabileceğiniz en doğal boyadır kına. Kimyasal saç boyaları saçın doğal yapısını bozarak matlaşmaya, sertleşmeye; dolayısıyla yıpranmaya ve kırılmalara neden olurken kına bunun aksine saçın doğal yapısına zarar vermez; yumuşaklık, ışıltı ve hacim kazandırır; saç kremi ihtiyacını ortadan kaldırır. Kınada kimyasal boyalar kadar renk seçeneği bulmak mümkün olmasa da hazırlama sırasında içerisine katılan malzemelerle farklı renk tonları elde edilebilir. Bu yazıyı yayına almadan önce farklı forumlarda uygulayanların yorumlarına baktım biraz. Aktarlarda farklı renk seçenekleriyle sunulan ve hazır halde satılan hint kınalarıyla ilgili fazlaca şikayet olduğunu gördüm. Buradan yola çıkarak rahatlıkla söyleyebilirim ki tercih edeceğiniz kına hint kınası değil, klasik yeşil kına olmalı. Bazılarınızın bildiği gibi geçtiğimiz hafta bu konu hakkında konuşurken Kübra Hanım da bize katılmış ve büyük bir incelikle kendi tarifini bizlerle paylaşmıştı. Tarifi sadece saç boyamaya yönelik değil, aynı zamanda saça bakım yapan yüksek kalitede bir tarif. Bütçenize ve ihtiyacınıza göre bakım malzemelerini arttırabilir ya da azaltabilirsiniz. Sözü fazla uzatmadan Kübra Hanım’ın tarifini kendi anlatımıyla direkt aktarıyorum; şifa olması ve sonuçlarıyla çok mutlu etmesi dileğiyle elbette:) “ Tarifim koyu tonlu kına rengi elde etmek isteyenlere göredir. Siyaha yakın saçlara sadece parlaklık, canlılık verir ve güneşte kendini gösterir. Koyu kumralsanız abanoz rengine yakın bordomsu bir kızıl oluyor. Rengi tarif etmem imkansız çünkü boya renkleri gibi tek tonlu değil. Saçın kendi rengiyle de bütünleştiği için boyadan farklı bir kızıllık veriyor kına. Son tarifimde kullandığım malzemeler: - 1 dolu yemek kaşığı gelincik kurusu (aktarlardan temin edebilirsiniz) - Bir iki parça yeşil ceviz kabuğu - 1 kaşık ceviz yaprağı * Bu üç malzemeyi bir buçuk su bardağı suyla kaynattım. suyun rengi kopkoyu olduğunda altını kapattım ve ılımasını bekledim. - Karanfil küründe bahsettiğiniz gibi hazırladığım karanfilin suyu - sabah çayından artan çay demi * Bütün sıvıları birbirine ekliyorum. - 200 gr kına (Bu miktarı göz kararından ölçerek buldum. Saçlarım uzun sayılır, omuzlarımdan aşağıda, o yüzden 200 g kadar kına tam geliyor ama daha kısa veya seyrek saçlıysanız daha az kına yetecektir) - yarım limonun suyu (kınanın rengini vermesi için asit ortama ihtiyacı var) - 1 yemek kaşığı badem yağı - 1 yemek kaşığı zeytin yağı - 1 çay k. argan yağı - Bir kaç damla hindistan cevizi yağı - 1 bepanthen ampul - 1 evigen ampul Önce kınayı geniş cam bir kaba koyarak en üstte yazdığım sıvı karışımıyla yavaş yavaş açıyorum. Kıvamı sürülebilecek ama akmayacak şekilde olmalı. Suyu yavaş yavaş katıyorum ki çok çok cıvık olmasın. Kıvamını bulduktan sonra içine besleyici yağları, limon uyunu ve vitamin ampullerini ekleyip iyice karıştırıyorum. Şimdi uygulama aşaması: Üstünüze koyu renkli bir giysi giymeniz daha iyi olur, tercihen eskilerden :) Her iki elime de plastik eldiven takıyorum (yoksa ellerim tupturuncu oluyor) saç boyar gibi saçlarımı ayırarak sürüyorum. Öndeki beyazlarımın daha çok olduğu bölgeden başlıyorum. Tutam tutam aldığım saçlarıma kökten uca kadar iyice kınayı yedirip tam tepemde topluyorum. Tüm saçlarıma kına sürdükten sonra yaz mevsiminde güneşte kışın saç kurutma makinesiyle dş kısmını kurutup bir tülbetle başımı sarıyorum. Kışın üstüne bir de bere takıyorum çünkü başım çok üşüyor :) Bu şekilde sarılmış kafayla 8 saat kadar bekliyorum. İsteyen 1 gece falan da bekleyebilir. Benim için gerçek bir işkence bu kısım :) Yıkarken önce suyla kınayı tamamen akıtıp (hatta tararsanız kalan kına kırıntıları da kacaktır) sonra da bir kez şampuanlıyorum. İki hafta kadar her banyoda biraz akar. o yüzden banyo sonrası saçınızı kurulayacağınız havluyu kıymetlilerinizden seçmeyin :) ve beyaz tshirt giymeyin :))) " hazırlanır nasıl 2009,kına saça nasıl sürülür,saça kına nasıl yapılır,türk kadınının kınası,saç kına renkleri,saç için kına nasıl hazırlanır,saç için hint kınası nasıl hazırlanır,saç kınası tarifi
Devamını oku »

limon suyu sarımsak kürü faydaları

12.yy’da Sicilya’dan getirilen ve önce Akdeniz Havzası’na, sonra tüm ılıman iklimli bölgelere yayılan; ülkemizde de bol miktarda bulunan, turunçgiller ailesi mensubu limondan bahsetmek istiyordum uzun zamandır. Ancak limonun faydaları anlatmakla bitecek cinsten değil. Aksine sıkı bir yazı dizisini hak eder nitelikte. Limondan bahsedişim biraz sırasız olacak. Yani en son anlatacaklarımı ilk önce anlatacağım. Sebebine gelince: Sık sık, vücuttaki yağları eritmenin yolları soruluyor.. E limonun hem sağlığımıza hem de güzelliğimize faydası var diyoruz ama başlı başına bir özelliği var ki o da vücuttaki yağları yakmak. Hal böyle olunca bana da ezber bozmak düştü ve acil olan konuya öncelik verdim mecburen. Aslında bir taraftan mutlu olacak takipçilerimi düşünüp bu durumu hevesle anlatırken bir taraftan da birazdan anlatacağım asıl mucizeyi geri plana iterek haksızlık ettiğimi hissedip huzursuz oluyorum. Çünkü asıl etki hayat kurtarır nitelikte, hızlıca yağ yakması ise küçük bir yan etki niteliğinde! Konu başlığından da anlaşıldığı gibi limonun tek başına kullanımından bahsetmeyeceğim. Sarmısakla birleştiğinde nasıl mucizevi bir iksire dönüştüğünü anlatacağım. Girizgahı uzun tuttuğumun farkındayım ve hemen bu doğal mucizeyi nasıl hazırlayacağınızı anlatmaya geçiyorum. Hemen ardından da vücuttaki etkilerini anlatacağım. Malzemelerimiz 2 litre limon suyu ve 40 diş sarımsak. Ayrıca ağzı sıkıca kapanabilen, iyice kurulanmış, koyu renk ve cam bir kavanoza ihtiyacımız olacak. Koyu renk kavanoz bulmakta zorlanırsanız, şeffaf bir kavanozu koyu renkli bir kağıtla ya da kumaşla kaplayabilirsiniz. Kavanozu siyah bir poşete koymakta çözüm olabilir. Önemli olan hazırlayacağımız ilacın ışıkla temasını kesmek. Sıra yapım aşamasında: Öncelikle limonları sirkeli suda bekletip, iyice yıkıyoruz. Orta boy 40 diş sarımsağı (yıkamadan) havanda iyice ezip kavanoza koyuyoruz ve üzerine 2 litre limon suyunu ilave edip kavanozu sıkıca kapatıyoruz. Limonları sıkarken de ışık almayan bir ortamı tercih etmenizi tavsiye ederim. Hatırlayacaksınız; ışık, limonun şifalı özelliklerini hızla yok ediyor. Hazırladığımız bu karışımı her gün çalkalayarak, 25 gün, ılık bir ortamda bekletmek gerekiyor. Adeta şifa iksiri olan doğal ilacımız kullanıma hazır. Her sabah aç olarak yarım çay bardağı içmeye başlayabilirsiniz. Çay bardağına aldıktan sonra kavanozun kapağını hemen kapatmayı unutmayın! Gerek duyarsanız bardağa aldığınız kısmını biraz sulandırarak içebilirsiniz. Önemli olan diğer bir husus da en az yarım saat geçmeden, üzerine bir şey yiyip içmemek. Ayrıca her gün aynı saatte içmek etkiyi arttıracaktır. Rus doktorların keşfettiği, ünü hızla tüm dünyaya yayılan bu karışımın mucizevi etkilerinin nereden geldiği bilim insanlarınca araştırılmaya başlanmış bile. Peki, nedir bu mucize olarak nitelendirilen etkiler? En popüler etkisi damarlar üzerinde olanı. Tıkanan damarları tamamen açıyor. Damar sertliğini ve iltihaplanmalarını tedavi ediyor. Hipertansiyonu önlüyor; kolesterol ve lipidi düşürüyor. Vücuttaki zararlı yağların yakılmasını sağlayarak kilo verdiriyor. Metabolizmayı hızlandırıp yağların yakılmasını sağladığından iştahı da açabiliyor. Böyle bir etki yaşarsanız kısa bir süre kontrollü olmanız durumun üstesinden gelecektir. Şekeri düşürüyor, pankreasın yenilenmesini sağlıyor. Beyin hücrelerini ve tüm sinir sistemini yeniliyor. Sinirdeki aksiyon potansiyelini düzenleyip ileri-refleks hızını arttırıyor. Felç ve vertigo hastalığına karşı önemli yararlar sağlıyor. Helicobacter pylori adlı mikrobu öldürerek mide ve oniki parmak bağırsağı ülserinin kesin tedavisini yapıyor. Böbrek ve safra taşlarını eritiyor. İdrar söktürüyor. Vücuttaki ödemi atıyor. İltihaplı romatizmayı ve kireçlenmeyi önlüyor; eklemlerde yenilenme sağlıyor ve ağrıları dindiriyor. Başta damarsal kökenli ve stres kaynaklı alerjiler olmak üzere birçok alerji türünü tedavi ediyor. Bağışıklık sistemini son derece güçlendiren bu mucize karışım, kansere karşı tüm vücudu koruyor. Bunlar kanıtlanmış etkileri; kullananlar gençlik iksiri olarak isimlendiriyor. Sizlere de şifa olması dileğiyle… limon suyu sarımsak kürü faydaları,sarımsak limon kürü kullananlar,limon suyu sarımsak zararları,sarımsak limon kürü zararları limon suyu forumas,limon suyu nedir,limon suyu forum,limon suyu sarımsak mucizesi
Devamını oku »

Ayak Mantarı ve Bitkisel Tedavi Yöntemi

Ayak mantarı parmak aralarında hafif kepeklenme ve şiddetli kaşınmayla ortaya çıkan bir bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Oluştuğu bölgede yanmaya ve acı veren çatlaklara neden olur. Ayrıca ayak kokusuna neden olur. Zaman içinde daha geniş bir bölgeye yayılarak diğer ayağa da sıçrar. Nemi ve sıcağı seven, bu koşullarda hızla çoğalan mantar, bu hastalığa sahip başka biriyle ortak kullanılan çorap, terlik, ayakkabı ya da banyo zemininden bulaşabilir. Mantar için çeşitli ilaçlar kullanmak mümkün tabi ama ben şimdi sizlere çok daha pratik, doğal ve etkili bir ilaçtan bahsedeceğim. Karbonattan! Evet. Karbonat mantarı tedavi eden doğal bir maddedir. Ayak mantarından kurtulmak için yapmanız gereken gerçekten çok basit. 2 litre ılık suyun içerisine tepeleme 1 çorba kaşığı karbonatı(eczaneden alın lütfen) atıp karıştırarak erimesini sağlayın. On gün boyunca her gün 20 dakika kadar bu suda ayaklarınızı bekletin. Sonrasında özellikle parmak araları nemli kalmayacak şekilde ayaklarınızı iyice kurulayın. Bu süre içinde ayaklarınıza her gün karbonat sürün (pudralar gibi) ve ayakkabılarınızın içine karbonat serpin. Hepsi bu! Bu yöntem aynı zamanda ayak kokusuna kesin çözüm olacaktır. Tabi yeni bir oluşumu engellemek için ayaklarınızı nemli bırakmamaya dikkat edin. İsterseniz arada 1-2 gün yukarıdaki işlemi uygulayabilirsiniz. ayak mantarı ilaçları,ahmet maranki ayak mantarı tedavisi,ayak mantarına bitkisel çözüm,ayak tırnak mantarı tedavisi,ayak mantarı tedavisi bitkisel,tırnak mantarı tedavisi,ayak mantarı tedavisi kına,ayak mantarı tedavisi bitkisel çözüm
Devamını oku »

Hızlı Sac Uzatma Yöntemi Havuç Kürü

Havuç kürü ile saç uzatmayı pek çoğunuz duymuşsunuzdur. Bu gün sizlere sinameki kürüne alternatif olarak kullanabileceğiniz bu havuç kürün tarifini vereceğim. Gerekli Malzemeler: * 2 adet orta boy havuç (soyulmadan kullanılmalı) * 1 adet yumurta (sadece sarısı ya da tamamı kullanılabilir. Deneyip memnuniyetinize göre değişiklik yapabilirsiniz) * 3 su bardağı su * 1 tatlı kaşığı badem yağı ya da zeytinyağı (çok kısa saçlarda malzeme fazla gelecektir, yarısı kullanılarak hazırlanabilir) Hazırlama Aşaması : Havuçlar rendelenir ve kaynamakta olan 3 su bardağı suya ilave edilir. 20 dakika kaynatılır ve ağzı kapalı bir şekilde soğumaya bırakılır. ( soğuma süresince havuç demlenmeye devam edecektir) Oldukça ılık bir hale geldiğinde(yumurta pişmeyecek kadar) havuç taneleri süzülerek atılır. Hazırlanmış olan bu havuç çayının içerisine çırpılmış yumurta ve yağ ilave edilir ve böylece havuç maskesi hazır olur. Uygulama: Uygun bir uygulama şişesine koyduktan sonra sık sık çalkalayarak önce saç diplerine uygulanır ve 5 dakika kadar masaj yapılır. Ardından kalan malzeme tüm saça uygulanır ve streç film vb. gibi bir malzemeyle sarılır. (kan akışını engelleyecek kadar sıkı bir şekilde sarılmamalıdır) Diğer Detaylar: *Bekleme süresi 1-3 saat aralığında olabilir. İlk uygulamanızı test olarak düşünebilir ve rahatsızlık hissetmediğiniz taktirde bu süreyi yavaş yavaş uzatabilirsiniz. *Haftada 1-2 uygulama yapılabilir. (acil durumlarda, büyüyen ay fazında gün aşırı uygulanabilir) *Kür genel olarak büyüyen ay fazında iki kat etkili olacaktır. Bu nedenle ara vermek istediğinizde küçülen ay fazını tercih etmelisiniz. Ortalama olarak 2 ay uygulamadan sonra ara verebilirsiniz. Ancak bu ortalama ve tahmini bir süredir. Yani bilimsel bir dayanağı yoktur. Siz dilerseniz 6 hafta ya da 9-10 hafta uyguladıktan sonra da ara verebilirsiniz. Ara verilmesinin nedeni küre bağışıklık kazanıp etkisinin kaybolmasını önlemektir. Bu nedenle mutlaka arada bir iki haftalık aralar verilmelidir. *Havuç protein (*keratin); yağ; fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, potasyum, magnezyum, folik asit; A, B1, B2, B3, B6, C, E vitaminlerini içerir. Yani saç için oldukça besleyici ve dolayısıyla kıymetlidir. Kürü uygulamak için öncelikli tercihiniz Ay’ın koç, aslan ve yay burçlarında olduğu günler olmalıdır. Bunun dışında yağ ve mineral günlerini tercih edebilirsiniz. hızlı saç uzatma yöntemleri kadın,ahmet maranki saç uzatma,hızlı saç uzaması için yapılması gerekenler,hızlı saç uzatma yöntemleri bitkisel,hızlı saç uzatma yöntemleri ahmet maranki,suna dumankaya saç uzatma,hızlı saç uzatma yöntemleri erkek hızlı saç uzatma formülleri
Devamını oku »

Ayva Çekirdeginin Faydaları 2 / Ayva Çekirdegi Maskesi

Ayvanın meyvesi, yaprakları ve çiçekleri gibi çekirdekleri de şifalıdır. Eski çağlardan beri bilinen bu özelliğini Romalılar oldukça iyi değerlendirmiş; parfümden bala kadar her şeyin içinde ayvayı kullanmışlardır. Ayvanın çekirdekleri birçok şekilde kullanılabilir: Çocuk ishallerinde 5-6 gr çekirdek 1 bardak suda 15-20 dakika kaynatılıp içirilir. Aynı şekilde hazırlanıp gargara yapılırsa boğazdaki ağrı, kızarıklık ve gıcık giderilir. Mikrobik hastalıklarda ezilmiş çekirdekle hazırlanan çay çok faydalıdır. Balla tatlandırılabilir.(Mikrobik hastalıklarda elma ve armut çekirdekleri de aynı şekilde kullanılabilir.) Öksürükte, bronşitte, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında kullanılabilecek etkili bir yumuşatıcıdır. Yukarıdaki şekilde hazırlanan çay soğutulduktan sonra cildi yumuşatmak için; yanık ve egzama tedavisi için; dudak çatlamalarını önlemek ve tedavi etmek için; emziren annelerde oluşan meme ucu yaralarını önlemek ve tedavi etmek için kompres şeklinde kullanılabilir. Ayrıca cilde sürüldüğünde kırışıklıkları giderir ve cildi gençleştirir. İltihaplanan gözlere de bu çayla ılık ya da soğuk kompres yapılır. Ayva çekirdeklerinden farklı biçimlerde de yararlanılabilir. Örneğin 1 su bardağı suya 10 gr kadar ayva çekirdeği koyularak bekletildiğinde jel kıvamına gelecektir. Bu şekli ile de bronşitte, öksürükte, mide ve bağırsak sorunlarında yumuşatıcı olarak kullanılabilir. (cilt bakımı için aynı şekilde hazırlanır. suyun miktarını azaltarak buna daha uygun yani krem kıvamında bir jel elde edilebilir. ) Toz haline getirilmiş ayva çekirdekleri (ya da çok az su ile hazırlanan koyu bir jöle), aktarlardan temin edilebilen nöbet şekeri ile karıştırarak hap haline getirilir ve ağızda yavaşça emilerek kullanılırsa şiddetli öksürüğü keser; ciğerlere çok faydalıdır. Antioksidan özelliğiyle bilinen ayvanın çekirdekleri cilt için de son derece yararlıdır. Üstelik parafin ve paraben içerdiğinden dolayı faydası kadar zararı da olan birçok bakım ürününün aksine, hassas ciltlerde bile güvenle kullanılır. Çünkü tamamen doğal ve saftır. Cilt sağlığı ve güzelliği için yukarı anlattığım şekilde bir jel hazırlanır. Bu jel, su yerine kaliteli ve saf bir gülsuyu ile de hazırlanabilir. Dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da bu jeli hijyenik bir kapta hazırlayıp saklamanız. Hazırlanan bu jel kaliteli bir balla karıştırılıp, daha koyu kıvamda ve daha etkili bir cilt kremi elde edilebilir. Kremi hazırlarken tahta bir kaşık ya da spatula kullanmak daha iyi olacaktır. Jel ya da krem hazır hale geldikten sonra, temizlenen cilde sürülür ve 20 dakika bekletilip yıkanır. Düzenli kullanıldığında cilt lekeleri ve sivilceler kaybolacaktır. Bu aynı zamanda kırışıklığı gideren, cildi sıkılaştıran ve tazeleyen bir maskedir. Tek bir kuruş bile harcamadan hazırlayabileceğiniz bu bakım maskesi tamamen doğal olduğundan hiçbir yan etkisi de olmayacaktır. elma çekirdeğinin faydaları,ayva çekirdeği maskesi,ayva çekirdeğinin cilde faydaları,ayva zararları,ayva çekirdeği jeli,suna dumankaya ayva çekirdeği,ayva çekirdeği kremi
Devamını oku »

Saç Dökülmesine Bitkisel Çözüm / Karanfil Kürü

Saç dökülmesine çözüm sunan bitkilerden biri de karanfildir. Başka bir ifadeyle karanfilin faydalarından biri de saç dökülmesini kısa sürede durdurmasıdır. Karanfili alternatif çözümlerden öne çıkaran birkaç özelliği bulunur. 1. Diğer yöntemler gibi rahatsız edici bir kokusu yoktur. Bu özelliği sayesinde hem kış aylarında hem de yaz aylarında rahatlıkla kullanılabilir. 2. Hazırlanması ve uygulanması son derece zahmetsizdir. 3. Özellikle tercih etmediğiniz sürece uygulandıktan sonra durulama gerektirmez. 3. Çok kısa sürede sonuç verir. 4. Tonik görevi görür. Peki karanfil kürü nasıl uygulanır? 10-15 adet karanfili bir bardak kaynar suya atıp 10 dakika demleyerek karanfil çayını kolayca hazırlayabilirsiniz. Sonra yapmanız gereken tek şey hazırladığınız bu çayı saç derisine masajla uygulamak. (bu ölçülerle hazırladığınız çayın miktarı fazla ise yarım bardak su ve 7-8 adet karanfille de hazırlayabilirsiniz) (Erkek tipi ya da inatçı saç dökülmelerinde karanfilleri 10 dakika kaynatmanızı öneririm. Ardından kapalı bir kavanozda ılınana kadar demlenmeye bırakın ve süzerek saç diplerine masajla uygulayın.) Bu uygulamayı birkaç gün (etkisini görene kadar) üst üste yaptıktan sonra bir süre haftada bir gün ve sonraları on beş günde bir uygulayarak dökülmeye karşı önlem alabilirsiniz. Burada birkaç önerim olacak. Her zaman söylediğim gibi demleme sırasında kapaklı cam bir kavanoz kullanmanız bitkinin etken maddelerini korur. Dolayısıyla şifa etkisi güçlenmiş olur. Bunun dışında, karanfil ne kadar kaliteli olursa etkisi de o kadar güçlü olur. Genellikle bakıldığında görüntüsü ele verir kalitesini ancak daha önce almadıysanız saplarının koyu renkli, tomurcuk kısmının açık renkli olmasına dikkat etmelisiniz. Ayrıca biraz iri olması da avantajdır. Ayrıca sevimli bir test şeklinden de bahsedeyim sizlere. Karanfilleri suya attığınızda direkt dibe çöküyorsa ya da suda dikey biçimde asılı kalıyorsa kaliteli bir karanfil seçmişsiniz demektir. Ölü balık misali yatay biçimde suda yüzüyorsa yanlış seçim yapmışsınız demektir. Karanfil kürünü aslan, koç, boğa, başak ve oğlak burcu günlerinde uygulamak sizi sonuca daha hızlı götürecektir. Saç köklerini besleyerek dökülmeyi durduran bir diğer etkili yöntem için burada bulabilirsiniz. Hızla yeni saçların çıkmasını sağlayan formüle buradan ulaşabilirsiniz. Bu kürle birlikte no poo yöntemini uygulamanızı şiddetle tavsiye ederim. Yönteme buradan ulaşabilirsiniz. Ay takvimine göre tedaviyi hızlandıran ve etkisini arttıran günleri Kozmik Bakım facebook ve twitter sayfalarından takip edebilirsiniz. Şifa olsun.. suna dumankaya saç dökülmesine bitkisel çözüm,saç dökülmesine bitkisel çözüm ender saraç,kadınlarda saç dökülmesine bitkisel çözüm,saç dökülmesine bitkisel çözüm ibrahim saraçoğlu,saç dökülmesine bitkisel çözüm leyla,saç dökülmesine çözüm,saç dökülmesine bitkisel çözüm ahmet maranki,maranki saç dökülmesine bitkisel çözüm ahmet maranki saç dökülmesi,saç dökülmesine çözüm,saç dökülmesi nasıl önlenir,saç dökülmesini önlemek,saç bakımı,saç dökülmesi neden olur,kadınlarda saç dökülmesi,rüyada saç dökülmesi
Devamını oku »

Ciltteki Kahverengi Lekelere Çözüm

Citteki kahverengi lekeler nasıl kaybolur? Kahverengi lekeler için doğal ve basit tedavi nedir? Cildimdeki kahverengi lekelerden nasıl kurtulurum? Ciltteki lekeler için ne yapılır? Citteki lekeler nasıl giderilir? Kahverengi lekeler için doğal Soğan Suyu ve Elma Sirkesi maskesi nasıl yapılr? Nasıl uygulanır? Gerek güneş ışınları, gerek bir rahatsızlık, gerek hamilelik, gerek se yaş ilerlemesinden dolayı ciltte kahverengi lekeler oluşur. Oluşan kahverengi lekeler moral bozar, canımızı sıkar. Cilt lekeleri, özellikle, Kahverengi lekeler için son derece etkili SOĞAN SUYU ve ELMA SİRKESİ ile yapılan maske tarifi : Gerekli Malzemeler : * 2 adet küçük boy kuru soğan, * Yarım çay bardağı elma sirkesi. Hazırlanışı ve Kullanım Şekli : Soğanları, mikserde çekerek veya havanda döverek, suyunu sıkın. İçerisine elma sirkesini ilave edin. Elde ettiğiniz, doğal losyonu cildinize sürüp, 30 dak bekledikten sonra ılık su ile yıkayın. Bu uygulamayı, 2-3 günde bir yapın. Uygulamayı gece yatarken yaparsanız, hem kokmasını engellersiniz, hem de daha iyi sonuç almak için, sabaha kadar cildinizde tutabilirsiniz. ciltteki lekeler, güneş lekelerine ne iyi gelir, cilt lekelerine kesin çözüm, yüzdeki kahverengi lekeler, yüzdeki güneş lekeleri nasıl geçer, cilt lekelerine bitkisel çözüm, güneş lekelerine çözüm, ibrahim saraçoğlu cilt lekeleri, ciltteki kahverengi lekeler, güneş lekelerinden nasıl kurtulunur
Devamını oku »

Kahverengi Lekeler için Maske Tarifi

Lekeler için aldığımız krem, jel gibi kozmetik ürünler hem kimyasal, hem pahalı, hem de sonucu bizi pek memnun etmez oldu. Kişiler artık doğal, bitkisel ve ucuz tedavi yolu arar oldu. Cildimiz bizim aynamızdır. Ciltte oluşan güneş, yaşlılık lekeleri (kahverengi) nasıl yok edilir? Böyle lekeler, doğal, krem jel kullanmadan nasıl giderilir? Kahverengi lekelerden nasıl kurtulurum? Kahverengi lekelerden kurtulmak için bitkisel, doğal ne yapılabilir? Güneş, yaşlılık (kahverengi) lekeler için doğal, bitkisel çözüm var mıdır? İşte size Kahverengi Lekeleri için basit, doğal ve ucuz maske tarifi: Elma Sirkesi ve Soğan Suyu ile Kahverengi Lekelerden kurtulun. Malzemeler: * 2 adet küçük boy kuru soğan, * 1/2 çay bardağı elma sirkesi, Yapılışı: Soğanı, mikserden geçirip, suyunu süzün. İçine elma sirkesini ilave edin. Bu karşımı, gece yüzünüze veya teninizde leke olan yerlere sürün, 30 dak bekledikten sonra, bol ılık su ile yıkayın. İsterseniz sabaha kadar da cildinizde, teninizde kalabilir. 2-3 günde bir bu maskeyi uygularsanız, lekesiz ve tertemiz bir cilt ve tene sahip olabilirsiniz. Konunun anahtar kelimeleri: yüzdeki lekeler için maske, yüzdeki lekeler için maskeler, kahverengi lekeler için maske, leke maskesi, uzde olan lekeler ucun maskalar, leke kremleri, lekeler için maske, yüzdeki kahverengi lekeler için maske, kahverengi lekeler, yüzdeki kahverengi lekeler için doğal maskeler
Devamını oku »

Tansiyon Evde Nasıl Düşürülür?

Kan basıncına tansiyon denir. Tansiyon, yaşa, bünyeye ve tansiyon ölçüldüğü andaki ruhi veya bedeni duruma göre farklılık gösterir. Tansiyon, gün içerisinde farklı zamanlarda en az 3 kez ölçülüp, ortalaması alınarak belirlenir. Tansiyonun 14/9 üzerinde olması hali ise, yüksek tansiyon veya hipertansiyondur. Tansiyon, ailevi bir hastalık olmakla birlikte, kilo, şeker hastalığı, hareketsizlik, beslenme şekli, yaşam tarzı, stres tansiyonu tetikler. Yani yükselmesine neden olur. Yüksek tansiyon, boyun damarlarının kireçlenmesine ve beyindeki kılcal damarların çatlamasına beyin kanamalarına neden olan yaygın ve tehlikeli bir hastalıktır. Tansiyonun Yükseldiği Durumlarda, Evde İlk Yardım olarak Ne Yapılmalı? Tansiyon Düşürmek için Evde Ne Yapılır? * Öncelikle doktor kontrolü şarttır. * Evde yapılabilecek ilk tedavi, kollarınızı dirsekten bileklere kadar soğuk su ile ile yıkamak olmalıdır.Bu önlem, tansiyonunuzu en az bir, iki derece düşürür. * Halk arasında sarımsak tansiyon düşürücü olarak bilinir. Düşür mez, fakat sarımsak ve soğan tansiyonu ayarlar. Bu nedenle, hipertansiyon şikayeti olanların, yemeklerine bol soğan, sarımsak koymalarında fayda var. * Yağlı ve yağda kızartılmış besinler, hamur işleri, hamur tatlıları,et ve etten yapılmış pastırma,sucuk,salam gibi ürünler ile sakatatlardan uzak durmaları gerekir. * Sebze yemeklerine ağırlık verilmeli. Yemekler, sıvı bitkisel yağlarla hazırlanmalıdır.Katı yağlardan uzak durulmalıdır. * Yemeklerde tuzu azaltmak, hatta kesmek gerekir. * Posalı, potasyum ve magnezyum içerikli beslenmek gerekir. * Sigara ve alkolü bırakmak gerekir. Zira bunlar, hipertansiyona davetiye çıkarır. * Hafif egzersizler, tansiyonu düşürür. * Mümkün olduğunca stresden uzak durmak gerekir.
Devamını oku »

Karın Şişkinliği veya Gaz Problemine Bitkisel Çözüm

Karın şişkinliği, hem estetik açıdan kötü bir görünüm sergilemekle birlikte rahatsızlık veren bir durumdur. Karın şişkinliği, genellikle bağırsakların düzensiz çalışmasından kaynaklanır. Bağırsak hareketlerindeki düzensizlik gaz sıkışmasına neden olur. Bu rahatsızlık, adale spazmı, şişkinlik, bıçak gibi saplanan bir ağrı oluşturur. Bağırsakların düzenini bozan ve karın şişkinliğine yol açan unsurlar ise, yağlı besinlerin yarattığı hazım zorluğu, yiyeceklerin hızlı ve iyi çiğnenmeden yenmesi, asitli içecekler, hareketsizlik ve stres gibi unsurlardır. Bizi rahatsız eden bu sıkıcı durum, pek tabii psikolojimizi de bozar. Bu sıkıntılardan sizi kurtaracak şifalı bitkiler ise, melisa, anason, meyan, zencefil, havlıcan, kekik, adaçayı, papatya yağıdır. Bu bitkilerin, karın şişkinliği veya gaz probleminin yanında daha pek çok faydaları da vardır. Şimdi bu şifalı bitkilere şöyle bir göz atalım. Melisa : Beyin, kalp, rahim ve sindirim sistemi üstünde etkili, koruyucu-kuvvetlendirici, spazm çözücüdür, ruhsal ve fiziksel sakinleştiricidir, hazmı kolaylaştırır, bağırsak gazlarını giderir, terlemeyi önler, bağırsak parazitlerini düşürür. Anason : Mideyi kuvvetlendirir, mide-bağırsak gazı giderici, hazımsızlık, sinirsel kusma, astım, bronşit, kalp çarpıntısı, karın ağrısı, hamilelik kusmaları, regl sancıları, anne sütünü artırcı ve balgam söktürücüdür. Meyan : Bağırsak gazlarını giderir, bağırsak spazmını önler. Bronş ve yemek borusu spazmlarını giderir, balgam söktürür, iltihap dağıtıcıdır, alerjileri geçirir, göğüs ağrılarını dindirir, sindirime yardımcı olur. Mide ülserini önler ve tedavi eder, idrar söktürücüdür, serinleticidir, böbrek üstü bezlerini korur, kadınlarda yumurtlamaya yardım eder, sirozdan korur. Llokal yara kapatıcıdır. Zencefil : Vücudu ısıtıcı, terletici, toksinleri atıcı, kalbi güçlendirici, kan dolaşımını düzenleyici, baş ağrılarını giderici, sindirimi düzeltici, arterlerdeki pıhtılaşmayı önleyici, kan şekerini düşürücü, kolesterolü düşürücü, besin zehirlenmesini önleyici, mide bulantısını ve kusmayı önleyici, antioksidan. (içine katıldığı besinlerin absorbsiyonuna yardımcı). Yüksek kolesterol, kan dolaşımı bozuklukları, mide, dalak, akciğer rahatsızlıkları; soğuk algınlığı, bronşit, öksürük, grip, mide-bağırsak gazı, baş dönmesi, sabah halsizliği, araç tutması, el-ayak üşümesi. Havlıcan : Ağrıları geçirir, özellikle romatizma ağrılarını, idrar söktürür, gaz problemini giderir, balgam söktürür, baş dönmesinin dindirir. Kekik : Bağırsak gazlarını gidirdiği gibi, İdrar söktürür, spazmı giderir, balgam söktürür, hazmı kolaylaştırır, safra düzenler, mikrop öldüür, bağırsak kurtlarını düşürür. Adaçayı : Mide ve bağırsak gazlarını giderir, mide bulantısını keser, hazımsızlığı önler, boğaz ve bademcik rahatsızlıklarına, diş eti iltihaplarına, göğsü, yumuşatır, astıma iyi gelir. İdrar ve ter söktürür. Mikrop öldürücüdür. Papatya yağı : Bağırsak gazlarını giderir. Ağrıları giderir (bel ve baş ağrıları), spazm çözer, terletir, sinirleri yatıştırır. Vücuda rahatlık verir. Boğaz – bademcik ve diş etlerinin iltihabını giderir. Mikropları öldürür.
Devamını oku »

Adaçayının Faydaları ve Zararları

Adaçayı, dişotu olarak da bilinir. Ada çayının kullanılan bölümü yapraklarıdır. Yaprakları taze veya kuru olarak kullanılır. Adaçayı mayıs ve haziran aylarında çiçek açmadan önce toplanır. Adaçayının Faydaları veya Yararları : * Vücudu güçlendiricidir. Hastalık sonrası güçsüzlük durumlarında yararlıdır. * Boğaz hastalıkları (faranjit, larenjit )ve bademcik iltihabına karşı oldukça yararlıdır. Boğaz rahatsızlığı, bademcik iltihabı, diş iltihapları durumlarında gargara olarak kullanılır. Günde 2-3 defa bitki çayıyla gargara yapılır. * Öksürüğe iyi gelir. * Diş dostudur. Dişleri güçlendirici ve beyazlatıcı özelliktedir. Kuru adaçayı yaprağı toz haline getirilerek dişlerin üzerine bastırılmak suretiyle sürülür. * Terlemeye iyi gelir. * Mide bulantısına iyi gelir. * Gaz söktürücü ve hazmı kolaylaştırıcıdır. * İshal kesicidir. * Sinir yorgunluğu, depresyon ve el titremeleri için faydalıdır. * Hafızayı güçlendirir. Unutkanlığa karşı faydalıdır. Alzheimer sebebiyle azalan bir beyin kimyasalına koruyucu etkide bulunduğu belirlenmiştir. * Adet düzensizliklerini ve sancılarını iyileştirir, rahim iltihaplarını giderir. * Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarında, Adaçayı içmeleri faydalıdır. * Östrojen içerir. Menopoz dönemindeki kadınların şikayetlerini azaltır. * Döl yatağı hastalıklarında da arasıra Adaçayı oturma banyoları alınmalıdır. * Aç karnına içilen adaçayının kan şekerini düşürücü etkisi gözlenmiştir. * Vücuttaki toksinleri atar, safrayı söker. * Böbrek ve mesane taşlarını düşürülmesinde yardımcı olur. * Yaralar, iltihaplı yaralar ve çıbanlar (apseler) kaynatılmış Adaçayının suyu ile pansuman edilir. Yapraklarından elde edilen Adaçayı tozu da kullanılabilir. * Böcek sokmalarında faydalıdır. O kısma, ufalanmış Adaçayı yaprağı uygulanır. Yaprakları ezilip merhem haline getirilerek sivrisinek, arı vs. sokmalarında sürülürse acıyı dindirir, kaşıntıyı önler. * Saç problemlerinde oldukça faydalıdır. Dökülme, yağlanma, kepek sorununu giderir. Adaçayının Zararları veya Yan Etkileri : * Sürekli ve fazla miktarda kullanımdan kaçınılmalıdır. * Düşük yapma olasılığını artıran bazı maddeler bulunduğundan dolayı hamileler kullanmamalıdır. * Anne sütünün salgılanmasını azaltıcı özelliği bulunduğundan emziren kadınlar kullanmamalıdır. * Bazı kişilerde kan basıncını yükseltebilir. * Küçük çocuklara içirilmesi tavsiye edilmez. * Konsantre adaçayı yağı içilmemelidir. Adaçayının Kullanım Şekli: Bitki Çayı olarak : 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış adaçayı 1 bardak kaynar suyla haşlanır ve 5 dk demlenir süzülerek içilir. ( adaçayı kesinlike kaynatılmamalıdır) Günde 1-2 bardak tavsiye edilmektedir. Oturma Banyosu olarak : İki avuç dolusu yaprak soğuk suda gece boyunca bekletilir. Ertesi gün kaynama derecesine kadar ısıtılır ve banyo suyuna eklenir Adaçayı Sirkesi olarak : Geniş ağızlı bir şişe, boğazına kadar Yabani Adaçayı ile doldurulur. Çiçeklerinin üstüne çıkacak kadar Doğal üzüm sirkesi eklenir ve şişe 14 gün güneşte veya sıcak bir yerde bekletilir. adaçayının zararları, adaçayı zararları, adaçayının faydaları, adaçayının faydaları ve zararları, adaçayı faydaları ve zararları, adaçayının yararları, ada cayinin faydalari, ada cayinin faydalari ve zararlari, adacayinin faydalari, adaçayı faydaları
Devamını oku »

Soğuk Algınlığı, Grip ve Boğaz Ağrısını Hemen Geçiren Bitkisel Tedaviler

Soğuk algınlığı, gribal enfeksiyon ve boğaz ağrıları, daha çok kışın yaşanılan rahatsızlıklardır. Bu rahatsızlıklardan ise, en çok etkilenen çocuklardır. Bu rahatsızlıkları kolay ve kısa sürede geçirmek ister misiniz? İşte size, bu rahatsızlıkları kolay ve kısa sürede geçirmenin formülü… Bu rahatsızlıklar için, antiseptik özelliği olan bitkilerden veya bitki tedavilerinden faydalanmak gerekir. Her hastalık gibi, bu rahatsızlıklar için de, şikayetler ilerlemeden tedaviye başlamak gerekir. Oldukça etkili bu tedavi için, kolaylıkla bulabileceğiniz ve hazırlayabileceğiniz, karanfil, zencefil ve limona ihtiyaç vardır. Gelin şimdi bu tedavilerden bahsedelim… Soğuk Algınlığı, Grip ve Boğaz Ağrısını Geçiren Bitki Tedavileri : * Boğazınızda hafif bir ağrı hissettiğinizde, çayınızın içine veya ağzınıza 3-4 adet karanfil atıp çiğneyin. İçeriğindeki “antiseptik” özellik sayesinde, boğazınızdaki ağrı 1-2 saate kadar geçecektir. Yalnız bu tedaviyi rahatsızlık başlar başlamaz uygulamalısınız. Diyelim boğazınızda ağrı oldu ve siz, karanfili ağrının başladığı ilk gün değilde, 2. – 3. gün aldınız o zaman aynı etkiyi göremeyebilirsinz. İşin sırrı, ağrının başladığı gün, karanfili çiğnemek yada çayınıza atmakta saklı. * Soğuk algınlığı, gribal enfeksiyon ve boğaz ağrısı hissettiğinizde, 1 çay bardağı kaynar suyun içine, yarım çay kaşığının yarısı kadar toz zencefil atarak içebilirsiniz. Hastalıktan eser kalmayacaktır. İçerisine bir tatlı kaşığı bal karıştırırsanız daha da etkili olur. Yalnız bu tedavi için, toz zencefil kullanılmalıdır. Zencefil, antiseptik özelliği sayesinde virüs ve bakterileri öldürürve bağışıklık sistemini güçlendirir. Olası gribal enfeksiyonlara yakalanmanızı önler. * Özellikle boğaz ağrılarında limon çok etkilidir. Boğazınızda ağrı hissettiğinizde, gün içerisinde 2-3-4 yemek kaşığı limon suyunu sade olarak içerseniz, içeriğindeki anti septik özellik sayesinde boğaz ağrısından eser kalmayacaktır. Yalnız, limon suyu, kesinlikle, çay veya su ile içilmemeli.
Devamını oku »

Kolesterolün Belirtileri Nelerdir? Kolesterolü Yükselten Sebepler Nelerdir? Kolesterolü Dengeleyen Beslenme Nasıl Olmalı?

Yağ içeren her gıda doymuş ve doymamış yağlar içerir. Doymuş yağ kolesterol seviyesini çok arttıran sebeptir. Bu yağ çeşidi en çok hayvansal kaynaklı besinlerde bulunmaktadır. Yağlı etler, kümes hayvanlarının yağlı derileri, tam yağlı süt ve süt ürünleri, tereyağı bunların en önemlileridir. Kolesterol’ü dengede tutabilmek için öncelikle spor yapıp, dengeli beslenmek gereklidir. Kolesterolün Belirtileri * Gözaltında oluşan siyah halkalar * Ağızda acı tat * Bas ağrısı ve basta ağırlık hissi * Görmede bulanıklık * Baş dönmesi * Hazımsızlık ve iştahsızlık * Yorgunluk ve stres * Uykusuzluk * Sol kolda ve kalp üzerinde hissedilen ağrılar Kolesterolü Yükselten Nedenler * Uygunsuz beslenme (yüksek kalorili ve kolesterolden zengin) * Yüksek tansiyon (hipertansiyon) * Şeker hastalığı (diabetes mellitus) * Böbrek, karaciğer, tiroid hastalıkları * Cinsiyet Menopoz öncesi kadınlarda kolesterol düzeyi erkeklere göre daha düşüktür. Menopoz ile birlikte LDL kolesterol düzeyi genellikle yükselmeye başlar. * Sigara, alkol * Stres * Hareketsiz yaşam tarzı Kolesterolü Dengeleyen Beslenme * Etli yemeklere ayrıca yağ eklemeyiniz. Etin yağsız olmasına dikkat ediniz. * Haftada bir defa haşlanmış yumurta yiyebilirsiniz. Asla fazla değil. * Salatalarda yağ yerine limon, sirke, sarımsak veya 1-2 kaşık sulu yoğurt+sarımsak şeklinde yağsız soslar kullanabilirsiniz. * Bir günde 2 adet tam ceviz içi veya 10 adet fındık tüketebilirsiniz. * Tuzu az tüketiniz. * Yiyeceklerle alınan posa kan kolesterolü ve trigliserid düzeylerinin düşmesine yardımcı olur. Lifli gıdaları tüketmeye çalışın. Bu nedenle; * Kepekli ekmeği tercih ediniz. * Kabuğu ile yenebilen meyveleri kabuğunu soymadan tüketmeye gayret edin. * Öğünlerde sebze , salata ve meyve yemeyi ihmal etmeyiniz. * Kuru baklagilleri sıkça tüketiniz. * Günde en az 7-8 bardak su tüketiniz. Ayrıca günde 45 dakika hafif tempolu yürüyüş yapınız. kolesterol belirtileri, kolesterol yüksekliği belirtileri, kolesterolün belirtileri, kolesterol belirtileri nelerdir, kolesterolün belirtileri nelerdir, kolestrolün belirtileri, kolesterol yüksekliğinin belirtileri, Kolestrol belirtileri, kolesterol baş ağrısı yaparmı, kolesterol belirtıleri
Devamını oku »

Trigliserid Nedir? Trigliserid Neden Yükselir? Trigliserid Nasıl Düşürülür?

Trigliserid; bitkisel ve hayvansal yağların ana bileşenidir. Yağ ve yağ içeren tereyağ, margarin, mısır özü, canola yağı tamamıyla trigliserid formatındadır. Kişi yağlı yiyorsa ve alkolü fazla miktarda tüketiyorsa trigliseridin yüksek çıkma olasılığı çok yüksektir. Trigliserid yüksekliği, kolesterolden farklı olarak yediğimiz et ve yağdan ziyade şeker, patates, pirinç, nişasta, un gibi yiyeceklere, yani karbonhidrat grubuna bağlıdır. Trigliserid seviyesindeki yükseklik, eğer genetik değil ise, iyi bir diyetle, birkaç günde normale dönebilir. Trigliserid seviyesini ölçtürürken bir gece önce alkol almamış, ağır yemek ve tatlı yememiş olmak gerekir. Trigliserid nasıl oluşur? Trigliserid nasıl açığa çıkar? Çok fazla doymuş yağ, karaciğer tarafından kollestrol oluşturur ve kandaki kolestrol seviyesini yükselir. Üzerine çok fazla kalori alındığında ve alkol alındığında ise, karaciğer bunu trigliseride dönüştürür ve kandaki trigliserid seviyesini yükselttir. Normal trigliserid seviyesi 150 mgr/dl. dır. 200 mgr/dl. üzerindeki kişilerin damar tıkanıklığına bağlı felç geçirme riski % 30 artar. Trigliserid nasıl düşürülür? Trigliseridi düşürmek için ne yapmak lazım? * Karbonhidratlı yiyeceklerden, özellikle şekerden uzak durun. Gazlı içecekler ve hazır meyve sularını kesin. * Zayıflayın ve normal kilonuza inin. * Margarinden uzak durun, yemeklerinizde zeytinyağı kullanın. * Sebze ve meyve tüketiminizi artırın. * Alkolü kesin. * Omega-3 ‘ün bulunduğu besinler alın. * Cips ve kızartmalardan uzak durun. * Mantı, pilav, hamur işleri, börekler ve hatta ekmek tüketimini azaltın. * Günde yarım saatten fazla spor ve egzersiz yapın. * Diyet yapmanıza rağmen trigliserid seviyeniz düşmüyorsa doktora gitmenizde yarar var. Trigliseridi Düşüren Yiyecek ve Bitkiler : Somon balığı, ton balığı, uskumru, Ceviz, badem, fındık, Soya fasülyesi, kuru fasulye, nohut, mısır, mısır unu, Patates, domates, havuç, pırasa sarmısak. soğan, lahana, semizotu, brokoli, marul ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, Kiraz, çilek, elma, erik, limon, Bira mayası, Adaçayı, Ardıç, Ay Çiçeği, Buğday Çimi, Karabaş Otu, Kekik, Kuşdili, Nane, Çavdar, Keten tohumu yağı, kanola yağı, soya yağı,Trigliserid seviyesini düşürür. “Trigliserid” ile ilgili diğer yazılarımız için tıklayınız. “Sağlık” ile ilgili diğer yazılarımız için tıklayınız. “Hastalıklar” ile ilgili diğer yazılarımız için tıklayınız. “Beslenme” ile ilgili diğer yazılarımız için tıklayınız.
Devamını oku »

Karın Şişkinliği ve Gaz Problemine Ne İyi Gelir? Karın Şişkinliği ve Gaz Problemine İyi Gelen Yiyecekler

Bu rahatsızlığı önlemek için öncelikle, doğru yemek yeme alışkanlığı edinmek gerekir. Hava yutmamak için hızlı yemek yemekten ve sakız çiğnemekten kaçınmalı. Sindirim sistemini sıkıntıya düşürmemek için, az ve sık yemeli, lokmaları iyice çiğnemeli, hazmı zor ağır yemeklerden uzak durulmalı. Bağırsakların düzenli çalışması için, lif açısından zengin sebze, meyve, tahıl gibi gıdalara ağırlık verilmeli. Sorun yaşanılan dönemlerde : * Yemeklerden önce oda sıcaklığında bir bardak suyu azar azar için. Soğuk su içmeyin, gaz yapar. * Biraz kereviz çiğneyin. Kereviz, vücudun su dengesi için gerekli olan, sodyum ve potasyum içerir. * Hindiba şişkinliği hafifletir. Hindiba, yararlı bakteriler için olumlu prebiyotikler içerir. * Lahana turşusu, hazma yardımcı enzimler ve yararlı bakteriler içerir. * Bir kâse kahverengi pirinç ya da darı yemek oldukça faydalı. Her ikisi de bağırsak fonksiyonlarına iyi gelmesinin yanında yararlı bakterileri harekete geçiren lif içerir. * Kahvaltınıza biraz keten tohumu ekleyin. Keten tohumu da bağırsakları yağlayan ve onlara iyi gelen lifler içerir. Şişkinlikle baş etmek için, rafine karbonhidratlardan, alkolden, süt ürünlerinden, tuzdan, baharatlardan, kafein ve işlenmiş, paketlenmiş gıdalardan uzak durun. * Bir büyük muz yaklaşık 602 mg potasyum içerir. Potasyum da vücudun sodyum seviyesini düzenleyerek şişkinlikle baş etmeye yardımcı olur.. * Zencefil yemek ya da zencefil çayı içmek hazmı kolaylaştırarak şişkinliğe iyi gelir. Zencefil aynı zamanda karın şişkinliğine iyi gelen bileşikler içerir. * Maydanoz doğal bir idrar söktürücüdür. * Nane çayı içmeyi deneyin. Spazm giderici özelliği ile semptomları azaltabilir. * Ananas, atlı ve sulu olmasının yanında, hazmı kolaylaştıran ve şişkinliğe yardımcı olan bromelain (ananasın sap kısmı ezilerek çıkartılan bir madde) içerir.. * Lif açısından zengin, keten tohumu, barbunya, brokoli, çilek gibi yiyecekler tüketin. * Soğan, brüksel lahanası, karnabahar, süt, kuşkonmaz, sakız, alkollü içeceklerder uzak durun. Bu gıdalar bağırsaklarda gaz birikimine ve karın şişkinliğine yol açar. “Karın Şişkinliği Neden Olur” bu konumuz için tıklayınız. “Karın Şişkinliği ve Gaz Problemine İyi Gelen Bitkiler” bu konumuz için tıklayınız. Kabızlığa Ne İyi Gelir? Karın Şişkinliği veya Gaz Problemine Bitkisel Çözüm Karın Şişkinliği Neden Olur? Karın Şişkinliği Nasıl Giderilir? Zencefil ve Faydaları Mide Şişkinliği Nedir? Mide Şişkinliği Neden Olur? Mide Şişkinliğinin Nedenleri Nelerdir? etiketler:Gaz Problemi Nasıl Geçer?, Gaz Problemi Nasıl Giderilir?, Gaz Problemine Karşı Ne Yapmalı?, Hastalıklar, Karın Şişkinliği için Ne Yapmalı?, Karın Şişkinliği Nasıl Geçer?, Karın Şişkinliği Nasıl Giderilir?, Karın Şişkinliği Neden Olur?, Sağlık , Konunun anahtar kelimeleri: mide şişkinliğine ne iyi gelir, şişkinliğe ne iyi gelir, karın şişkinliğine ne iyi gelir, gaza ne iyi gelir, mide gazına ne iyi gelir, gaz problemi, bağırsak gazına ne iyi gelir, mide siskinligine ne iyi gelir, karin siskinligine ne iyi gelir, karın şişkinliği karın şişkinliği nasıl geçer,karın şişkinliği belirtileri,karın şişkinliği nasıl giderilir,karın şişkinliği tedavisi video,karın şişkinliği nedenleri,karın şişkinliği tedavisi melekler mekanı,karın şişkinliği nedir,karın şişkinlikleri
Devamını oku »

Öksürük Nasıl Geçer? Öksürüğe Ne İyi Gelir? Öksürük için Ne Yapılabilir?

Öksürük için Doğal Tedaviler : * Bir elmanın kabuğunu soyun, bir kaç da çekirdeğini koyun, birazcık ıhlamur, bir iki karanfil, belki bir tarçın kabuğu, bir dilim de limon. Bunların hepsini kaynatıp, isterseniz bal ile tatlandırıp sıcak sıcak içebilirsiniz. Ilık ılık vermek suretiyle çocuklar için de kullanıbilirsiniz. * Bir tatlı kaşığı bala toz zencefili karıştırarak macun yapıp için (yiyin), boğazınıza ve öksürüğe çok iyi gelir. Çocuklara uygulamayın. * İki tatlı kaşığı dut pekmezine uygun miktarda karabiber katıp karıştırın ve günde bir kaşık verin. Bir iki güne kadar öksürük geçecektir. Yetişkin ve çocuk kullabilir. * 1 çay kaşığı karabiber , 1 tatlı kaşığı bal ile ile karıştırılarak verilir. Ardından da süt. Bu formül yetişkinler için de etkilidir. * Kabukları ile elma, tarçın, zencefil, ıhlamur, ayva ve kabuklu limonu kaynatıp suyunu içirin. Göğsü yumuşatacak ve öksürüğü geçirecektir. * Çocuğunuzu uykuya yatırırken oda sıcaklığındaki balı sırtına sürüp, üstüne gazete veya kağıt havlu ile kapatıp, uyumasını sağlayın. 2-3 kez denendiğinde öksürüğü kesecektir. * Ihlamurla ile ayva yaprağı beraber kaynatılıp içilirse, öksürük geçer. * Bir miktar kekiği su ile kaynatıp içine bal koyup ılıtılır. Ilıyan karışım bebeklere verildiğinde öksürüğü geçer. * Nişastayı suyla kaynatıp içine limon yada portakal suyu koyun biraz da tatlandırmak için pekmez ekleyin. Bu karışımı ılık ılık içirin. Çocuğunuzun öksürüğü hemen kesilecektir. * Biraz zeytinyağını ısıtın, ve içine karabiber atarak pişirin, iyice yansın. Sonra ılınınca öksüren Çocuk veya yetişkin kişinin, sırtına ve göğsüne sürüp ovun. Üzerine, hafif emince sıcak bez örtün ve giyinmesini sağlayın. “Hastalıklar” ile ilgili diğer konularımız için tıklayınız. “Sağlık” ile ilgili diğer konularımız için tıklayınız. “Şifalı Bitkiler” ile ilgili diğer konularımız için tıklayınız. Grip için Oldukça Etkili Bitkisel Reçeteler Vücut Direncini Artıran Bitkisel Karışım İştahı Kesen, Tok Tutan Yiyecekler Suna Dumankaya’dan Selülitleri Gideren Bitkisel Formüller Evde Öksürük Tedavisi etiketler:Bebeklerde öksürük nasıl geçer?, Hastalıklar, Öksürüğe Ne İyi Gelir?, Öksürüğü ne keser?, Öksürük nasıl geçer, Sağlık, şifalı bitkiler , Konunun anahtar kelimeleri: öksürüğe ne iyi gelir, öksürüğü ne keser, öksürük nasıl geçer, çoçuklarda öksürük nasıl giderilir, öksürük için, öksürüğü ne geçirir, öksürük için ne yapmalı, bebeklerde öksürük, çoçuklarda öksürük ne iyi gelir, oksuruge ne iyi gelir boğazda gıcık öksürük,öksürük nasıl kesilir,alerjik öksürük nasıl geçer,çocuklarda öksürük nasıl geçer,kuru öksürük nasıl geçer,öksürük tedavisi,öksürük nasıl geçer ibrahim saraçoğlu,öksürük nasıl geçer bitkisel
Devamını oku »

Diş ağrısına ne iyi gelir,diş ağrısı azaltma yöntemleri

Sağlık bakımından çok önemli bir konu hakkında sizlere tecrübelerim ve yapılması gerekenler hakkında detaylar. Özellikle gece geç saatlerde en güzel uykunuzun ağrıyan diş ağrınız nedeni ile bölünmesi kadar kötü birşey olamaz diye düşünüyorum. Evin tüm fertleri uyurken siz ağrınızla uğraşmak zorunda kalırsınız, diğer kişileri rahatsız etmemek için bir çözüm yolu bulmak asıl hedefinizdir. Diş ağrısı nasıl azaltılır ? Günlük yaşantımızda yediğimiz öğün sayısına göre dişlerimizi, diş ipi ile temizlemenin yanı sıra fırçalamamamız ağız i ağrının azalmasına yardımcı olacaktır. Daha sonrasında 1 çay kaşığı tuz ile bareber su karışımı gargara yaparak tükürmeniz, ağrınızın aşırı olarak artmasını engelleyecektir. Diş ağrısı olduğunda çevrenizdeki insanlar ağrı kesiciyi kırarak ağrı olan bölgeye koymanızın ağrıyı azalttığını düşünürler, aslında bu uygulama tamamen yanlıştır ve doğruluk derecesi yoktur. Ağrı kesiciler kimyasal yapısı nedeniyle koyduğunuz bölgeye zarar vererek tahriş olmasına neden olur. Diş ağrısının bulunduğu bölge iltihaplanma durumundan dolayı, şiddetli ağrıya neden oluyorsa, soğuk kompres yapılması iyi olacaktır. Tavsiye ettiğimiz ağrı kesiciler arasında Parol etkisi ve ağrıyı kesme konusunda birçok kişi tarafından tercih edilen bir ilaçtır. Ezilmiş olarak 2 diş sarımsağı çürük dişin üzerinde bir müddet bekletin. Bu bölgedeki iltihabın, dolayısıyla iltihabın neden olduğu basınç ağrısını azaltabilir ve ağrıya neden olabilecek bakterileri yok edebilirsiniz. Diş üzerinde çürük nedeni ile oyuk oluşmuşsa buraya çok az, eser miktarda karanfil yağı (eugenol) emdirilmiş pamuk koyulabilir. Başlangıç aşamasındaki çürüklerde bu yöntemin fayda sağladığı uzmanlar tarafından kanıtlanmıştır. Aşırı derecede karanfil yağı da yumuşak dokuları tahrip edici özelliğe sahiptir, bu nedenle daha az bir şekilde kullanmanız gerekir. Soğuk havalarda nefes alıp verirken, diş ağrınızın başlaması, çürük ve hava alan dişlerinizin olduğunun göstergesidir. Zamanında diş hekimine başvuru yaparak kanal tedavinizi yaptırmanız, ilerleyen günlerde tekrar diş ağrısının ortaya çıkmasını engelleyecektir. Ağrıyan dişiniz ısırdığınızda daha fazla ağrıya neden oluyorsa, bu iltihaplanmanın göstergesidir ve kesin olarak antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Dişiniz çekilecek veya kanal tedavisi yapılacak ise, doktor öncelik ile iltihaplanma var ise antibiyotik kullanımını söleyecek ve ilaç bittikten sonra gelmeniz istenecektir. Böyle bir durumdan eminseniz ilaç kullandıktan sonra gitmeniz daha mantıklı olur. Yukarıda verilen bilgiler doğrultusunda diş ağrılarınızı en alt seviyelere çekmenize karşın, kalıcı bir çözüme ulaşabilmek için bir diş hekimine görünmeniz gerekmektedir. Zamanında gidilmediği taktirde diğer dişlere de zararı olabilmektedir. Ağız bölgesinde bulanan bir diş sadece ağrı yapmamayla birlikte, ağız kokusunada neden olabilir. Her zaman ağız kokusuna diş çürükleri neden olmazken oruçluyken ağız kokusu hakkında olan makalemizide okuyabilirsiniz. Diş ağrısı için yapılacak dua ? Ey Ebu Beşir! Ağrı geldiğinde elini üzerine koy ve Fatiha ve İhlas suresini oku ve daha sonra şu ayeti oku: “Ve tera’l-cibâle tehsebuhâ câmideten ve hiye temurru merra’s-sihâb. Sun’allahillezî kulle şey’in innehu habîrun bimâ tef’elûn.“ Anlamı: “Ve görürsen dağları da yerinde duruyor sanırsın, halbuki onlar bulut gibi geçip gider, dağılır.Her şeyi sapasağlam ve yerli yerinde halk eden Allah’ın işidir bu.Şüphesiz O, ne yapıyorsanız hepsinden haberdardır.” diş ağrısına ne iyi gelir evde,diş ağrısına ne iyi gelir ahmet maranki,diş ağrı kesici,diş ağrısı nasıl geçer,diş eti ağrısına ne iyi gelir,diş ağrısına ne iyi gelir uzmantv,20'lik diş ağrısına ne iyi gelir uzman tv,diş ağrısına ne iyi gelir bitkisel
Devamını oku »